Ahmed Ali el-Duş, yedi yıl önceki tweet yüzünden Suudi zindanlarında
Suudi Arabistan'da yedi yıl önce attığı silinmiş bir tweet nedeniyle 10 yıl hapis cezası alan Sudan asılı 41 yaşındaki İngiltere vatandaşı Ahmed Ali El-Duş’un davası, hem ifade özgürlüğü hem de İngiltere’nin vatandaşını korumaktaki yetersizliği açısından tepki çekti. Aileye dava detayları açıklanmazken, İngiliz hükümeti sessiz kalmakla eleştirildi.

The Guardian gazetesinin yayımladığı yeni bir rapora göre, Suudi Arabistan’da geçen yılın ağustos ayında tutuklanan Sudan asıllı İngiltere vatandaşı Ahmed Ali el-Duş, yedi yıl önce attığı ve daha sonra sildiği bir tweet nedeniyle on yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu ağır ceza, Suudi Arabistan'da sistematik insan hakları ihlallerinin yargı ve terörle mücadele kılıfıyla sürdürüldüğüne işaret ederken, İngiltere hükümetine de vatandaşını korumadığı gerekçesiyle sert eleştiriler yöneltilmesine neden oldu.
Rapora göre, Ahmed Ali el-Duş’un ailesi ve İngiltere’de yaşayan uluslararası avukatı Heidi Deigkastal, dava dosyasına veya yöneltilen suçlamalara dair net bilgi alamadı. Suudi yetkililer yalnızca devlet tarafından atanan bir avukatla yetinirken, El- Duş’a ağır bir tecrit uygulanıyor; ne mahkeme süreciyle ne de hapishane koşullarıyla ilgili konuşmasına izin verilmiyor. İngiltere Dışişleri Bakanlığı'ndan görevliler karar duruşmasına katılmalarına rağmen, herhangi bir siyasi duruş sergilemeden yalnızca kararı avukatına ilettiler.
Avukat Deigkastal, sosyal medya paylaşımları yoluyla yapılan siyasi ifadelerin uluslararası hukuka göre suç sayılamayacağını belirterek, terör yasalarının bu tür paylaşımları cezalandırmak için kullanılmasının insan hakları normlarına açık bir ihlal teşkil ettiğini vurguladı.
İnsan hakları kuruluşu Reprieve’in İdam Karşıtı Program Direktörü Jeed Basyouni ise yaşananları, İngiltere hükümetinin vatandaşının hakkını koruma konusundaki açık başarısızlığı olarak tanımladı. Basyouni, "Bir İngiliz vatandaşı ailesinin gözleri önünde kaçırılıyor, ardından sekiz ay boyunca Suudi hapishanelerinde kayboluyor. Ne ailesi, ne avukatı, ne de hükümeti suçlamayı biliyor ve hükümetten hâlâ etkili bir müdahale yok," dedi.
Ahmed Ali el-Duş’un eşi Amaher Nur, Manchester’da dört çocuğuyla birlikte yaşıyor. Çocuklardan biri babasının tutukluluğu sırasında dünyaya geldi. Nur, eşiyle ilgili bilgiyi Suudi yetkililerin atadığı avukattan öğrendiğini, hükümetin bu süreçte kendilerine şeffaflık sağlamadığını ve talep etmesine rağmen Dışişleri Bakanı David Lammy ile görüştürülmediğini belirtti. Sekiz ayda sadece üç kez konsolosluk ziyareti yapılabildiğini söyledi.
Nur, eşinin yedi yıl önce attığı ve sonra sildiği bir tweet yüzünden tutuklandığını düşündüklerini ancak yetkililerin bunu doğrulamadığını belirtti. El-Duş’un kalabalık ve kirli bir hücrede kaldığını, sürekli gözetim altında tutulduğunu ve içeriği açıklanmayan bir itiraf metnini imzalamaya zorlandığını da aktardı.
Bu karar yalnızca ifade özgürlüğünün cezalandırılması açısından değil, aynı zamanda bir yabancı vatandaşın davasında şeffaflığın tamamen yokluğu ve İngiltere hükümetinin sessizliğiyle daha da çarpıcı bir hâl alıyor. İngiltere vatandaşı, baskıcı bir rejimin güvenlik söylemiyle kelimeleri yargıladığı bir sistemde, adeta göz göre göre zindana gömüldü.
Kaynak: thelenspost.com