Avustralya’da İslamofobi tırmanıyor: “Başörtülü kadınlar nefretin ilk hedefi”

Avustralya’da İslamofobi olayları özellikle kadınları hedef alarak artış gösteriyor. Vakaların yalnızca küçük bir kısmı yetkililere bildiriliyor. Müslüman kadınlar, hem dinleri hem de cinsiyetleri nedeniyle çift yönlü ayrımcılığa maruz kalıyor.

Avustralya’da İslamofobi tırmanıyor: “Başörtülü kadınlar nefretin ilk hedefi”

Avustralya’da yayımlanan yeni bir hükümet raporu, ülkedeki İslam karşıtı nefretin kalıcılığını gözler önüne serdi. Raporda özellikle Ekim 2023’ten bu yana kadınları hedef alan saldırılarda keskin bir artış yaşandığı belirtildi. Bulgular, İslamofobi Kayıt Avustralya (IRA) verileriyle örtüşüyor. Buna göre vakaların yüzde 75’inde mağdurlar kadın ve kız çocukları.

2015’te 17 yaşındayken Sydney treninde tacize uğrayan Sarah Alzoubi, yaşadığı olayın hayatını değiştirdiğini anlattı. Bir adamın kendisine cinsel tacizde bulunup “İslam” ve “Müslüman” kelimelerini fısıldadığını söyleyen Alzoubi, o günden beri toplu taşımada sürekli tetikte olduğunu ifade etti. “Artık kulaklık takmıyorum, telefonuma bakmıyorum, çevremi sürekli kontrol ediyorum. Daha sıkıcı yolculuklar oluyor ama tehlikede olmaktansa sıkılmayı tercih ederim” dedi.

Geçen hafta uzun süredir beklenen raporunu açıklayan İslamofobiyle Mücadele Özel Temsilcisi Aftab Malik, özellikle Müslüman kadınların bu saldırıların “yükünü çektiğini” vurguladı. Malik’in değerlendirmeleri, yıllardır süren verilerle de örtüşüyor: saldırılar genellikle kamusal alanlarda yaşanıyor ve başörtüsü takan kadınlar daha çok hedef alınıyor.

IRA’nın verilerine göre, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının başlamasından bu yana Avustralya’da İslamofobi vakaları yüzde 530 arttı.

Anne olan Alzoubi, artık hayatını Sydney’deki Müslüman nüfusun yoğun olduğu bölgelerle sınırladığını belirtti: “Kamusal alanda bana nasıl tepki verileceğini bilmiyorum. Görünür şekilde Müslümanım ve bu riski göze alamam, özellikle oğlum yanımdayken.”

Öğretmen ve aktivist Mariam Tohamy de 2007’de tükürük saldırısına uğradığını, ancak Aralık 2023’te yaşadığı olayın farklı olduğunu söyledi. Sydney’in batısındaki Bankstown’daki bir Kmart mağazasında kızıyla alışveriş yaparken bir kadın tarafından saldırıya uğradı. Kadın onlara kutular fırlattı, boğaz kesme hareketi yaptı ve “defol git Allah” diye bağırdı. Olayı polise bildiren Tohamy, bir gün sonra ancak polisle iletişime geçilebildiğini, yerel halkın karakol önünde protesto düzenlemesinin ardından 39 yaşındaki saldırganın gözaltına alındığını anlattı. Kadına tehdit ve korkutma suçlamaları yöneltildi.

IRA Direktörü Nora Amath, bu tabloyu “cinsiyet temelli İslamofobi” olarak tanımlıyor. Amath, “İslamofobi cinsiyetçilikle kesişiyor. Müslüman kadınlara yönelik saldırılar sadece dinleriyle değil, aynı zamanda onları aşağılamak ve kontrol etmekle de ilgili” dedi. Kuruluşun son raporuna göre tükürme vakalarının tamamı kadınlara yönelik gerçekleşti.

Melbourne’deki Elsedeaq Camii İmamı Alaa Elzokm da cemaatlerindeki kadınların tek başına dışarı çıkmaktan çekindiklerini söyledi. Mayıs ayında caminin duvarına “Defol git” yazılması bu korkuları artırdı. Camide farklı inanç gruplarıyla yemek buluşmaları ve tanıtım günleri düzenlediklerini belirten imam, “Onlara benzer değerleri paylaştığımızı, belki ten rengimiz aynı değil ama değerlerimizin ortak olduğunu anlatıyoruz” dedi.

Amath’a göre, Batı toplumlarında Müslüman kadınlara yönelik bakış açısı da bu saldırıları körüklüyor: “Bazı saldırganlar, onları taciz ederken sözde özgürleştirdiklerini sanıyor. Başörtüsüne ya da hicaba saldırarak onları kurtardıklarına inanıyorlar.”

IRA ise bildirilen vakaların buzdağının sadece görünen kısmı olduğunu belirtiyor. Araştırmalar, vakaların yalnızca yüzde 18’inin polise veya resmi kurumlara bildirildiğini ortaya koyuyor. Mağdurların büyük bölümü güvensizlik ve korku nedeniyle sessiz kalmayı tercih ediyor.