Yanıyoruz Yaren, Yanıyoruz / Abdullah Öncel

Gazze yanıyor, çocuklar ölürken biz çaresiziz. Dünyanın gözü önünde siyonistlere destek verenler insanlığını kaybetti. Artık sabrımız tükendi, yüreklerimiz yanıyor, umudumuz sadece Allah.

Yanıyoruz  Yaren, Yanıyoruz / Abdullah Öncel

Ah Yaren, ah... Yanıyoruz. Gazze yanıyor, Filistin yanıyor ve biz yanıyoruz, Yaren. Sözlerin, kelimelerin, yardım çığlıklarının, feryatların artık işitilmediği, bir anlam ifade etmediği; bomba gürültüleri altında yok olup anlamsızlaştığı bir zamanda yanıyoruz, Yaren, yanıyoruz.

Gazze’nin çocukları, Gazze’nin bebeleri yanıyor. Onlar tüm zerreleriyle yanarken, ben de ciğerim pare pare, yüreğim ise için için yanıyor, Yaren.

Yaren, vallahi artık kendimden utanıyorum; konuşmaktan, yazmaktan utanıyorum. Bir şey yapamamanın verdiği ızdırap beni yedi bitirdi.

Ne haber, ne televizyon ne de sosyal medyayı takip etmeye mecâlim kaldı. Gazze’nin yaşadıklarını duymaya, görmeye tahammülüm kalmadı, ey Yaren.

Hayatımızın, bebelerimizin, çocuklarımızın, her ferdiyle bizim civcivlerimiz kadar değeri yok ne dünyanın gözünde ne de sözde kardeşlerimizin gözünde. Bundan dolayı da futursuzca öldürülüyoruz; ölümlerin en acı şekliyle... Aç bırakılarak, yakılarak... Öldürülüyoruz.

Buna kim, nasıl, ne zaman dur diyecek bilmiyorum. Bilemiyorum. İnsan gibi görünenlerden, kendine insanım diyenlerden ben umudumu çoktan kestim, ey Yaren.

Hiç kimsenin hakkını yemek istemem, ey Yaren. Biliyorum, dünyanın birçok ülkesinden milyonlarca insan yollara, meydanlara döküldü; protesto ve gösteriler düzenledi. Akan kanın, yapılan soykırımın ve vahşetin durdurulmasını istedi. Ama gücü elinde tutanlar, insanlıktan çıkmış yöneticiler hiçbir şey yapmadı, yapmak istemedi.

Zaten sen de biliyorsun, ben “insan gibi görünenler” derken, gücü elinde tutan insan kılıklı en aşağılık mahlûkatları kast ediyorum.

Dahası var, Yaren. Hani biz Müslüman ülkelerin başına geçirilmiş külahlara “Artık siyonist Yahudilerin yaptıklarını kınamaktan öteye geçin” diyorduk ya... Bugün aynı çağrıyı tekrar HAMAS yapıyor, “Artık kınamaktan öteye geçin” diye sesleniyordu Arap ve İslam ülkelerine.

Artık gözümüzle gördük: Kimi Arap ve İslam ülkeleri kınamaktan öteye geçtiler. Yani daha önce yarım ağızla yaptıkları kınama işini de bırakarak taraflarını tamamen belli ettiler, ey Yaren. Trilyon dolarlarla siyonist Yahudileri dolaylı değil, doğrudan finanse etmeye başladılar.

Kimisi hibe, kimisi ticaret, kimisi yatırım, kimisi petrol satışı adı altında ya doğrudan siyonist Yahudiye ya da siyonist Yahudinin en büyük destekçisi, hamisi, finansörü olan büyük şeytana trilyon dolarlar akıtıyor. Böylece Gazze’de bebelerin, çocukların yakılmasını, açlıktan öldürülmesini desteklemiş, necis ellerini kanımıza bulamış oluyorlar. Kimisi de İslam coğrafyasını emperyalist ülkelerin hedefleri doğrultusunda sinsice şekillendirmeye yardımcı oluyor.

Ey Yaren, biz bu soysuzların bizden olmadığını biliyorduk ama bu kadarını tahmin edemiyorduk. Başımıza geçirilmiş bu külahlar bizden değil, ey Yaren. Zaten artık saklama ihtiyacı da yok; Gazze katliamını bana göre doğrudan finanse ederek gösteriyorlar.

Ve ey Yaren, Gazze yanıyor, bebeler yanıyor, çocuklar yanıyor. Bir anne dokuz evladının cenazesini yan yana diziyor. Hayatta kalanlar ise açlıkla pençeleşiyor. Anneler çocuksuz, çocuklar anne babasız yıkıntılar arasında dolaşıyor.

Onlar canlı canlı yanarken, ciğerlerimiz pare pare olurken, yüreklerimiz büryan oluyor, ey Yaren. Yüreklerimiz büryan oluyor. Hayatın ne tadı kaldı ne de tuzu.

İnsan kılıklı soysuzları görünce insanların ekranları kırası geliyor.

Tek umudumuz alemlerin Rabbi olan Allah’tır. Biliyorum, Rabbim sen sabırlısın, çok çok sabırlısın. Vallahi bizim dayanma gücümüz kalmadı...

Aşağılık siyonistlerin ve onlara zerre kadar meyil edenlerin kıyametini kopar Allah’ım.

Ey Yaren, ben yine geldim, derdine dert kattım. Biliyorsun, derdimiz bir. Sen de benden ilerisin, beni hoş görürsün, ben de senin yanında biraz rahatlıyorum.

Kahhar olan Allah’a emanet olun.