Sumud Filosu aktivisti Belçikalı avukat Deswaef, İsrail'de 'hukuksuz' yargılanma sürecini anlattı
Küresel Sumud Filosu'nda yer alan Belçikalı avukat Alexis Deswaef, İsrail tarafından alıkonulduğu süreçte yaşadıklarının İsrail'in soykırımcı, sömürgeci, otoriter bir polis devleti olduğu kanaatini doğruladığını söyledi.

Paris merkezli Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) Başkan Yardımcısı Deswaef, İsrail tarafından alıkonulduğu süreçte yaşadıklarını hukukçu perspektifinden AA muhabirine anlattı.
"Barışçıl bir insani yardım misyonuyduk ve uluslararası hukuka göre tamamen yasak olan şekilde uluslararası sularda durdurulduk." diyen Deswaef, Gazze'ye ulaşmanın uluslararası hukuka göre tamamen yasal olduğunun altını çizdi.
Deswaef, "Teknemizle Gazze'den 47 deniz mili uzaklıktaydık. Başka bir tekne Gazze'den 27 deniz mili uzaklıktaydı. Bu insani koridoru açma misyonumuzu neredeyse başarıyorduk. Başarısız olmamızın sebebi, İsrail hükümetine 'Onlara dokunmayın çünkü yasa dışı hiçbir şey yapmıyorlar' demeyen Avrupa hükümetleridir." diye konuştu.
Açık denizdeki müdahalenin "çok acımasız" olduğunu belirten Deswaef, şöyle devam etti:
"(İsrail askerleri) 'Kıpırdamayın yoksa ateş ederiz' dediler. Gemimizdeki kamerayı yok ettiler, kontrolü ele geçirdiler. Ardından dünyanın en kötü hapishanesine götürdüler. Bir toplama kampı gibi. Başka kelime yok ve toplama kampının ne anlama geldiğini biliyorum. Tüm bunlar uluslararası gözaltı standartlarının ardışık bir ihlaliydi. Normalde avukat olarak, bu durumları yaşayan insanları savunurum. Bu kez bunları yaşıyordum ve ne olduğunu daha iyi anlıyordum."
Deswaef, "beyaz" olduğu için "ayrıcalığa" sahip olduğunu ve kısa süre sonra salıverileceğini bildiğini dile getirerek, şunları aktardı:
"Ancak birçok arkadaşımız hala orada. Benimle birlikte FIDH'nin başkan yardımcılığını üstlenen meslektaşım Fas vatandaşı Aziz Rhali, hala hapiste. Çok endişeliyim. Ondan haber alamıyoruz. Ben çıktım. O neden içeride? Bu fark neden? Aynı hapishanede daha da kötü koşullarda, cezasız, ne zaman çıkacaklarını bilmeyen tüm Filistinli tutuklular, neden orada? Bunu kabul edemeyiz. Bana artık kimse İsrail'in 'Orta Doğu'nun tek demokrasisi' olduğunu söylemesin. Hiçbir şeye saygı duymuyorlar. Gazze'de soykırım uygulayan otoriter bir polis devleti, sömürgeci bir devlet ve soykırımcı bir hükümet."
Belçikalı avukat, İsrail'in bir demokrasi olmadığı yönündeki kanaatini şu örnekle anlattı:
"Gözaltında hakimin önüne çıktım. Avukatımı istedim. Reddettiler. Böylece duruşmayı avukatım olmadan yaptım. Hakimden tüm tutukluluk koşullarımın uluslararası standartlara, Mandela kurallarına (BM Mahpusların Muamelesine Dair Asgari Standart Kuralları) tamamen aykırı olduğunu belirtmesini istedim. Hiçbir şeye saygı gösterilmedi. Çıktığım duruşmada hapishanenin polis şefi duruşmayı bölmek için geldi ve 'Yeterince uzadı, artık bitirmelisiniz' dedi. Hakim tepki vermedi. Bu, yargı gücünün tamamen güvenlik gücünün, faşist Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in elinde olduğu anlamına geliyor. Bu, demokratik bir devletin işareti değil. Bu, otoriter bir devletin kanıtı."
"Ben-Gvir bize hakaretler yağdırdı"
Filonun İrlandalı katılımcısı Catriona Graham da bulunduğu gemiye İsrail askerlerinin müdahalesi sırasında "kimsenin ölmemesinin büyük bir şans eseri" olduğunu söyledi.
Graham, "Müdahale sırasında bize tazyikli su sıktılar, bazıları kimyasal içeriyordu. O teknelerde saatlerce tacize uğradık ve sonrasında 15 saate kadar işlemlerden geçirildik. Su ve tuvalet erişimimiz yoktu. Tüm bu süre boyunca kafeslerde tutulduk." dedi.
Bakan Ben-Gvir'in yanlarına geldiğini belirten Graham, "Ben-Gvir bize hakaretler yağdırdı. Biz de aynısını ona yaptık ve uçağa binene kadar buna devam ettik. Sürekli zorbalık, taciz, ırkçılık, koyu tenli insanlara yönelik hedef gösterme, sürekli olarak yapılan korkunç yorumlar, en kötüsü de elbette Filistin halkı ve Filistin'le ilgili olanlardı." diye konuştu.
Küresel Sumud Filosu
İsrail'in ablukasını kırmak ve Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için yol alan Küresel Sumud Filosu, 1 Ekim akşamı Gazze sularına yaklaşmıştı.
Filoya saldıran İsrail ordusu, Küresel Sumud Filosu’na ait 42 gemiye yasa dışı şekilde el koymuş ve gemilerde bulunan yüzlerce uluslararası aktivisti de alıkoyarak ülkenin güneyindeki Ketziot Hapishanesi’ne nakletmişti.
Küresel Sumud Filosu, bugüne kadar Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için toplu şekilde yola çıkan en büyük filo olma özelliğini taşıyor.