İsrail'den Gazze'deki ailelere “ya işbirliği ya ölüm” dayatması
Euro-Med Monitor, işgalci İsrail’in Gazze’deki aileleri zorla yerel milislere katılmaya zorladığını ve aksi takdirde toplu öldürme, aç bırakma ve göç tehdidiyle karşı karşıya bıraktığını açıkladı. Bu uygulamalar, uluslararası hukuka göre savaş suçu teşkil ediyor.

Euro-Mediterranean Human Rights Monitor (Euro-Med), soykırımcı İsrail’in Gazze'deki Filistinli ailelere yönelik “ya işgalci İsrail ordusuyla işbirliği yap ya da yok ol” dayatmasında bulunduğunu ve bu durumun tehlikeli bir şantaj politikası haline geldiğini açıkladı. Kurumun Cumartesi günü yayımladığı açıklamada, bu uygulamanın bireysel baskılardan çıkıp toplu bir imha yöntemi haline geldiği ve Filistin toplumunun dokusunu parçalamayı hedeflediği belirtildi.
Toplu Şantaj ve Zorunlu İşbirliği Teklifleri
Euro-Med Monitor’un saha ekibi, işgalci İsrail'in daha önce bireyleri hedef alarak uyguladığı baskıların şimdi aileleri toplu olarak hedef alan organize bir stratejiye dönüştüğünü belirtti. Ailelere, işgalci İsrail ordusunun kurduğu yerel milislere katılmaları ya da açlık, zorla göç ve toplu ölüm arasında seçim yapmaları yönünde baskılar yapıldığı bildirildi.
Özellikle Gazze'nin batısındaki Eş-Şati Mülteci Kampı’nda yer alan Bakr ailesi bu baskıya maruz kaldı. Aile reisi, işgalci İsrail’den gelen ve aile üyelerinin ordu lehine milis kurmasını talep eden teklifi reddetti. Bu karardan kısa süre sonra İsrail ordusu aileye yönelik saldırı düzenledi ve aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 9 kişi hayatını kaybetti.
Milis Kurma Çabaları Artıyor
İşgalci İsrail ordusunun doğu Refah’ta kurduğu “Ebu Şebab” isimli milis benzeri yapıların yanı sıra Han Yunus güneyi, Şucaiyye doğusu ve Beyt Lahiya kuzeyinde de benzer oluşumlar kurmaya çalıştığı bildirildi. İşgalci İsrail güçlerinin, bu milisleri kurmak için bazı ailelere yardım ve güvenlik vaadiyle işbirliği teklif ettiği, ancak reddedilmesi durumunda ailelerin ağır saldırılara maruz kaldığı ifade edildi.
Şantaj Aracı Olarak Yardımlar
Soykırımcı İsrail'in, temel insani yardımları da bir şantaj aracı olarak kullandığı, yardımların artık koşulsuz insani bir hak olmaktan çıkarılıp siyasi baskı unsuruna dönüştürüldüğü vurgulandı. Bazı ailelere, güvenli bölgelerde kalmaları için İsrail’e istihbarat sağlamaları teklif edildiği; reddeden ailelerin ise bombardımana maruz kaldığı belirtildi.
Uluslararası Hukukun İhlali ve Savaş Suçları
Euro-Med Monitor, bu uygulamaların Roma Statüsü'nde açıkça yasaklanan savaş suçları kapsamına girdiğini hatırlattı. Özellikle sivillerin düşman gücü için savaşmaya zorlanması veya işbirliği yapmaya mecbur bırakılması uluslararası hukuk tarafından açıkça yasaklanıyor. Kurum, Filistinli sivillere yapılan bu dayatmaların, İsrail'in işlediği savaş suçlarının açık bir kanıtı olduğunu söyledi.
Uluslararası Çağrı: Güçlü Müdahale ve Sorumlulara Yaptırım
Euro-Med Monitor, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na acil bir karar alarak Gazze’ye barış gücü gönderilmesi çağrısında bulundu. Söz konusu gücün, sivillerin korunmasını, yardımların engelsiz ulaştırılmasını, sağlık altyapısının korunmasını ve yeniden inşanın sağlanmasını hedeflemesi gerektiği belirtildi.
Ayrıca kurum, tüm ülkeleri işgalci İsrail’e silah satışını durdurmaya, askeri ve ekonomik iş birliğini kesmeye, sorumlu İsrailli siyonist yetkililerin mal varlıklarını dondurmaya ve seyahat yasakları uygulamaya çağırdı. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı hakkında verdiği yakalama kararlarının da ilk fırsatta uygulanması gerektiği ifade edildi.
Filistin Halkına 77 Yıllık Zulüm
Açıklamada, Filistin halkının 77 yıldır sistematik bir zulüm altında yaşadığına dikkat çekilerek, uluslararası toplumun hem hukuki hem ahlaki sorumluluğu olduğu vurgulandı. Soykırımcı İsrail’in işgaline, yerleşim politikasına ve apartheid rejimine son verilmesi, 1967 sınırlarına çekilmesi ve Gazze ablukasının kaldırılması çağrısında bulunuldu.