Gazze için Mısır'da emniyet binasını basan iki genç gözaltına alındıktan sonra kaybedildi

Mısır’ın başkenti Kahire’nin güneyindeki Helvan bölgesinde bulunan Ma'asara polis karakoluna düzenlenen baskınla bağlantılı olarak iki gencin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra zorla kaybedildiği bildirildi.

Gazze için Mısır'da emniyet binasını basan iki genç gözaltına alındıktan sonra kaybedildi

Edinilen bilgilere göre, 27 yaşındaki Mohsen Mustafa ile 23 yaşındaki kuzeni Ahmed Şerif Ahmed Abdel Wahab, 25 Temmuz’da gerçekleştirilen baskında yer aldıkları iddiasıyla alıkonuldu. Mustafa, olaydan kısa bir süre önce Facebook üzerinden yaptığı paylaşımda saldırının sorumluluğunu üstlenmiş, ardından hesabı silinmişti.

Saldırıyı gerçekleştirdiğini açıklayan grup kendini "Iron 17" olarak tanımladı. Grup üyeleri, Ma’asara karakoluna baskın düzenleyerek güvenlik görevlilerini saatlerce alıkoydu. Olay anına ilişkin görüntüler Telegram üzerinden yayımlandı ve milyonlarca kez izlendi. Videolarda gençlerin, Gazze’ye açılan Refah Sınır Kapısı’nın kapalı tutulmasını ve Filistin’e yardım toplayan aktivistlerin tutuklanmasını protesto ettikleri görüldü.

Baskına dair videolarda yer alan bir polis memurunun, Refah Kapısı’nın “açılmasının imkânsız” olduğunu söylediği dikkat çekti. Mısır İçişleri Bakanlığı ise kısa sürede iki ayrı açıklama yayımlayarak görüntülerin Müslüman Kardeşler tarafından kurgulandığını ve paylaşıma katılan kişilerin gözaltına alındığını duyurdu. Aynı zamanda görüntülerin yayımlandığı Telegram kanalı da kapatıldı.

Videolar doğrulandı

Mısır İnsan Hakları Ağı (ENHR), görüntülerin daha önce aynı karakolda tutulan eski mahkumlar tarafından doğrulandığını açıkladı.

Telegram kanalının kapatılmasından kısa süre önce, grup tarafından yayınlanan bir sesli açıklamada Mustafa ve Wahab, baskının sorumluluğunu üstlendi. Açıklamada herhangi bir siyasi örgütle bağlantılarının bulunmadığı vurgulandı ve kendilerini “Hz. Ömer ve Amr bin As’ın mirasçıları” olarak tanımladılar.

Aileler endişeli

Olaydan önce, Mustafa’nın denetimli serbestlik kapsamında her ay polis karakoluna gitmesi gerekiyordu. 25 Temmuz sabahı da karakola gitmesi bekleniyordu; kuzeni Wahab da ona eşlik etti. Aile üyeleri, Mustafa’nın Facebook’ta baskının sorumluluğunu üstlendiği bir paylaşımını gördüklerini, kısa süre sonra hem paylaşımın hem de hesabının silindiğini ve ikiliden bir daha haber alamadıklarını belirtti.

Aile dostlarının aktardığına göre, Mustafa 2020 yılında da gözaltına alınıp aylarca kayıplara karışmış, bu süreçte işkenceye maruz kalmıştı. Tutuklanması, üniversitedeki son yılında eğitimine ara vermesine neden olmuştu. Aile dostu, Mustafa’nın yaşadığı tüm bu süreçler nedeniyle “öfke dolu” olduğunu ifade etti.

Wahab’ın ise daha önce herhangi bir siyasi faaliyete karışmadığı, hatta polis karakoluna bile hiç gitmediği belirtiliyor. Olayın ardından ailedeki tüm erkek bireylerin gözaltına alındığı, ailenin ev hapsinde tutulduğu ve 24 saat boyunca gözetim altında oldukları bildirildi.

Baskının ardından tutuklamalar arttı

Mada Masr, baskının ardından Helvan bölgesinde çok sayıda kişinin tutuklandığını, güvenlik çemberinin genişletildiğini aktardı. İnsan hakları avukatı Nabih el-Genady, videolar yayımlanmadan önce dahi bölgede tutuklamaların başladığını ve hedef alınan kişilerin belli bir gruba mensup olmadığını belirtti.

Karakola yapılan baskın, Gazze’ye insani yardımın ulaştırılamaması ve Refah sınır kapısının açılmaması nedeniyle Mısır yönetimine yönelik halk öfkesinin arttığı bir dönemde gerçekleşti. Bir hafta önce, Hollanda’daki Mısır büyükelçiliği önünde aktivist Anas Habib’in öncülüğünde yapılan sembolik protesto bu tepkilerin fitilini ateşlemişti.

Bu olayların ardından, hak örgütleri Mısır’da iki tutuklunun 24 saat içinde gözaltında yaşamını yitirdiğini bildirdi.