HÜDA PAR’dan Trump’ın Gazze planına tepki: Filistin halkının iradesi yok sayılıyor

HÜDA PAR Dış İlişkiler Başkanı Hüseyin İmir, Trump’ın Gazze planının kabul edilemez olduğunu belirterek, Filistin halkının iradesinin yok sağıldığını ifade etti.

HÜDA PAR’dan Trump’ın Gazze planına tepki: Filistin halkının iradesi yok sayılıyor

HÜDA PAR Dış İlişkiler Başkanı Hüseyin İmir, ABD ve siyonist rejim tarafından açıklanan ‘Gazze Planı’ ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. İmir, “Gazze planı asla kabul edilemeyecek bir dayatmadır. Filistin halkının iradesini yok sayan bu yaklaşım yeni istikrarsızlıklara kapı aralayacaktır.” dedi.

“Siyonistlerin gelecekteki saldırı ve işgaline zemin hazırlamaktan başka bir anlam ifade etmiyor”

Trump ve işgal rejimi elebaşı Netenyahu tarafından açıklanan planın kabul edilemez olduğunun altını çizen İmir, “ABD tarafından ortaya konulan ve HAMAS’ın silahsızlandırılmasını öngören son Gazze planı asla kabul edilemeyecek bir dayatmadır. Bu plan, işgalci siyonistlerin gelecekteki saldırı ve işgaline zemin hazırlamaktan başka bir anlam ifade etmemektedir. Filistin halkının iradesini yok sayan ve meşru direnişi tasfiye etmeyi amaçlayan bu yaklaşım, bölgede kalıcı barış sağlamaktan ziyade yeni istikrarsızlıklara kapı aralayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

“Filistin halkının temel hakları güvence altına alınmadan hiçbir “çözüm” kalıcı olamaz”

Bazı Arap ve İslam ülkelerinin bu planı desteklemesini ‘kaygı verici’ olarak nitelendiren İmir, şöyle devam etti: “Bu ihanet niteliğindeki tutum yalnızca işgalcilerin elini güçlendirmekte ve mazlum halka sırt çevirmek anlamına gelmektedir. Bölgesel istikrar, ABD güdümündeki projelerle sağlanamaz. Ayrıca şunu net olarak vurguluyoruz: Siyonist işgal güçlerinin işgal ettikleri tüm Filistin topraklarından koşulsuz ve kalıcı bir şekilde çekilmesi temel bir ön koşuldur. Çekilme sağlanmadan ve Filistin halkının temel hakları güvence altına alınmadan hiçbir 'çözüm' kalıcı olamaz.”

“Soykırımın ana finansörü ABD’dir”

Bölge ülkelerine çağrıda bulunan İmir,  “Dış güçlerin vekâlet siyasetine veya işgalci güçlerin güvenlik söylemlerine dayanmak yerine, Filistin halkının garantörü konumuna gelmeli; geri dönüş, güvenlik ve yeniden yapılanma süreçlerinde aktif, bağımsız ve adil bir rol üstlenmelidir. Unutulmamalıdır ki son iki yıldır devam eden soykırımın ana finansörü ABD’dir. Washington’un tek amacı siyonist işgalin önünü açmak ve bölgeyi kendi çıkarlarına göre dizayn etmektir. Bu gerçek artık herkes tarafından görülmelidir.” diye ekledi.

“Uluslararası kamuoyunun görevi Filistin halkının yanında durmaktır”

İmir, açıklamasını şöyle noktaladı: “Bugün uluslararası kamuoyunun görevi, bu gayrimeşru planı reddetmek, işgalin mağduru olan Filistin halkının yanında durmak ve direniş gruplarıyla dayanışmayı artırmaktır.”

(İLKHA)