İspanyol siyasetinde İslamofobi yeni çatışma alanı olarak öne çıkıyor

Murcia bölgesinde Jumilla belediyesinin yeni yönetmeliği, Müslüman toplulukların belediye spor salonlarında dini etkinliklerini yapmasını dolaylı olarak yasaklıyor. Artan İslamofobi ve aşırı sağın yükselişi, Müslüman göçmenleri hedef alırken, merkezi hükümet ve Katolik Kilisesi düzenlemeye itiraz etti.

İspanyol siyasetinde İslamofobi yeni çatışma alanı olarak öne çıkıyor

İspanya’nın Murcia bölgesinde, Jumilla belediyesinin geçen hafta onayladığı yeni bir yönetmelik tartışma yarattı. PP ve Vox tarafından yönetilen Jumilla’da kabul edilen yönetmelik, basında “İslam karşıtı” olarak nitelendirildi.

Yeni belediye yönetmeliği, belediye spor salonunda dini etkinliklerin yapılmasını yasaklıyor. Yönetmelik, doğrudan Müslüman topluluk etkinliklerini hedef almasa da, bu etkinlikleri dolaylı olarak engelleyen bir düzenleme olarak yorumlandı.

İspanya’nın birçok kasaba ve şehrinde artan İslamofobi nedeniyle Müslüman topluluklar, cami inşası için gerekli izinleri alamıyor ve Ramazan gibi önemli dini etkinliklerini belediyelerden tahsis edilen alanlarda gerçekleştirmek zorunda kalıyor. Jumilla da bu örneklerden biri. Yeni yönetmelik ile bu etkinlikler artık yasaklanmış oluyor.

Belediyenin kararı, basında geniş yankı uyandırırken, İspanyol toplumunun çeşitli kesimlerinden de tepki geldi. Sosyalist Pedro Sánchez liderliğindeki merkezi hükümet, yönetmeliğin iptali için Jumilla belediye başkanına bir ay süre verdi.

Katolik Kilisesi de belediyeyi eleştirenler arasında yer aldı. İspanyol Episkopal Konferansı, yaptığı açıklamada “temel insan haklarının korunması gerektiğini” vurgulayarak, yönetmeliğin sadece bir dini grubu değil, tüm inançları ve hatta inançsızları etkilediğini belirtti. Kurum, İspanya İslami Komisyonu’nun duruşunu destekledi.

Son yirmi yılda İspanya’ya dört milyondan fazla göçmen gelirken, ülke nüfusunun yüzde 18’i yabancı doğumlu hale geldi. Bu durum, ülkeyi daha çeşitli bir yapıya kavuştururken, özellikle Müslüman göçmenler üzerinde ırkçı söylemler geliştiren aşırı sağ hareketlere zemin hazırladı.

“Bugün Jumilla, önce Torre Pacheco, Puerto de Sagunto, Piera… Peki yarın hangi şehir?”

İnsan hakları savunuculuğu yapan Novact NGO’su Direktörü Luca Gervasoni, “Tüm raporlar İslamofobinin İspanya’da en yaygın ve hızla büyüyen ayrımcılık biçimi olduğunu gösteriyor” dedi. Gervasoni, İslamofobinin tarihi kökenlerini, İspanyol topraklarının Müslümanlardan geri alınması anlamına gelen Reconquista süreciyle açıkladı.

İlginç şekilde, diğer ülkelerin aksine, İspanya’da Müslüman göçmenlerin dini uygulamaları önemli bir toplumsal çatışmaya yol açmadı. Kamusal kurumlar, kurban bayramı veya Ramazan gibi gelenekler için çözüm buldu. Gervasoni, mevcut çatışmaların esas olarak Vox gibi siyasi güçlerin yükselişiyle ve yabancı düşmanı söylemleri normalleştirmesiyle ilişkili olduğunu belirtti.

Aşırı sağın göç karşıtı argümanları arasında, göçmenlerin suç işlemek amacıyla İspanya’ya geldiği iddiası da bulunuyor; bu söylem, uluslararası referansları arasında yer alan Donald Trump’ın fikirleriyle paralel.

CIS’in (Kamuoyu Araştırma Enstitüsü) verilerine göre, son yıllarda Vox’a desteğin en çok işsizler, yoksullar ve gençler gibi dezavantajlı gruplar arasında arttığı görülüyor. Uzmanlar, özellikle Müslüman göçmenlerin, toplumsal hoşnutsuzluğun hedefi hâline geldiğini ve çeşitli nedenlerle oluşan sosyal gerilimin sembolü olarak görüldüğünü belirtiyor.