Rohingya krizi: Sekiz yıl sonra insanlık dramı sürüyor

2017’de Myanmar ordusunun saldırılarıyla yüzbinlerce Rohingyalı Müslüman Bangladeş’e sığınmıştı. Sekiz yıl geçmesine rağmen hâlâ yoksulluk, hastalık ve belirsizlik içinde yaşıyorlar.

Rohingya krizi: Sekiz yıl sonra insanlık dramı sürüyor

Rohingya Arakan Birliği (ARU) Genel Başkanı ve Burma Barışı ve Kalkınma Forumu (BPDF) Başkanı Dr. Tahir Muhammed Arkani, Rohingya halkının bugün “imkânsız” olarak nitelendirilen üç seçenek arasında sıkıştığını belirtti. Arkani, bunları şu şekilde sıraladı: Bangladeş’te kalabalık mülteci kamplarında yoksullukla boğuşmak, güvence olmadan kendi topraklarına dönmek ya da bilinmeyen bir kaderle başka bir ülkede yerleşimi kabul etmek.

Arkani, Arabi21 ile yaptığı özel röportajda, uluslararası tüm girişimlerin Myanmar rejimi ile çözüm bulmada başarısız olduğunu ve yüzbinlerce mültecinin geleceklerinin belirsizlik, yoksulluk ve umutsuzluk arasında asılı kaldığını vurguladı. “Gerçek çözümlerin eksikliği, bir neslin kimliğini ve umudunu kaybetmesine yol açabilir” dedi.

Bununla birlikte Arkani, Rohingya meselesinin karmaşık ve hassas olduğunu, ancak tamamen umutsuz olmadığını belirterek, uluslararası mahkemeler ve diplomatik baskılar yoluyla hâlâ ilerleme sağlanabileceğini ifade etti. Ayrıca, dünya genelinde artan halk ve medya dayanışmasının, kamuoyu ve karar alıcılar üzerinde daha adil ve hakkaniyetli çözümler oluşturma olasılığını güçlendirdiğini söyledi.

2017’den Günümüze Rohingya Krizi

25 Ağustos 2017’de Myanmar hükümeti ve ordusu, Arakan Eyaleti’ndeki Müslü Rohingya azınlığına yönelik geniş çaplı bir askeri operasyon başlattı. Birleşmiş Milletler, bunu soykırım ve etnik temizlik olarak nitelendirdi. Operasyon sonucunda binlerce kişi öldü, kadınlar tecavüze uğradı ve yüzlerce köy tamamen yakıldı. 700 binden fazla Rohingya, hayatta kalmak için Bangladeş’e kaçtı.

Sekiz yıl sonra hâlâ yüzbinlerce Rohingya, hukuki kimlik ve vatandaşlık haklarından yoksun bir şekilde, kalabalık ve zorlu şartlarda kamplarda yaşıyor. Güvenli bir şekilde evlerine dönmeleri hâlâ mümkün görünmüyor.

Kamplardaki İnsanlık Durumu

Dr. Arkani, sekiz yıl sonra Bangladeş kamplarındaki durum için şunları söyledi:

  • Kamplar aşırı kalabalık ve temel hizmetlerden yoksun.

  • Eğitim ve iş imkânları sınırlı, sağlık hizmetleri yetersiz.

  • Çocuklar, mültecilerin yarısından fazlasını oluşturuyor ve çoğu resmi eğitimden mahrum.

  • Kadın ve kız çocukları güvenlik ve şiddet riskiyle karşı karşıya.

  • Gençler umutsuz ve fırsat bulamıyor.

Sağlık ve Eğitim Sorunları

  • Çocuklar arasında kronik beslenme yetersizliği, büyüme geriliği ve düşük kilo yaygın.

  • Salgın hastalıklar, solunum yolu enfeksiyonları ve cilt sorunları sık görülüyor.

  • Eğitim ise sınırlı; çocukların çoğu Bangladeş eğitim sistemine alınmıyor, kamplarda sunulan eğitim genellikle uluslararası düzeyde tanınmıyor.

Arkani, uluslararası kuruluşların (UNICEF, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, Dünya Sağlık Örgütü) sağlık ve eğitim alanında destek sağladığını belirtti. Ancak, finansman eksikliği ve süreksiz yardım nedeniyle etkileri sınırlı kaldı.

Myanmar Devleti ve Rohingya Arasındaki Tarihi İlişki

  • 1948’den 1962’ye kadar Rohingya, parlamentoda temsil edilmekte ve devlet yönetiminde yer almakta.

  • 1962 askeri darbesi sonrası sistematik dışlanma başladı.

  • 1982 Vatandaşlık Yasası ile Rohingya resmen vatansız bırakıldı.

  • Günümüzde Myanmar devleti Rohingya’yı “yabancı” olarak görmekte ve temel haklarını tanımamakta.

Uluslararası ve Bölgesel Tepkiler

  • Uluslararası baskılar ve Batılı yaptırımlar sınırlı etki yaptı; Rohingya’nın durumu değişmedi.

  • İslami ülkeler, sembolik ve insani destek sağladı, ancak siyasi baskı ve yaptırımlar yetersiz kaldı.

  • Hukuki alanda, Gambia’nın BM Uluslararası Adalet Divanı’na açtığı dava ve Arjantin’in 2025’te 25 Myanmar askeri ve siviline karşı tutuklama kararı önemli adımlar.

Rohingya’nın Geleceği ve Çözüm Önerileri

Dr. Arkani, Rohingya’nın önünde üç zor seçenek olduğunu belirtiyor:

  1. Myanmar’a dönmek (şu an için neredeyse imkânsız).

  2. Bangladeş kamplarında kalmak (uzun vadeli çözüm değil).

  3. Üçüncü bir ülkeye yeniden yerleşim (çok sınırlı).

Rohingya için gerçek çözüm, uluslararası baskı, hukuki adalet, insani yardım ve politik çözümlerin birleşimiyle mümkün. Arkani, toplumların ve medyanın desteğinin, uluslararası baskıyı artırmada ve hakların güvence altına alınmasında kritik olduğunu vurguladı.

Mesaj: “Unutmayın ve Haklarımızı Geri Verin”

Sekiz yıllık acının ardından Rohingya liderleri, uluslararası topluma şu mesajı veriyor:

  • Adalet acil ve zorunludur.

  • Soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçların failleri cezalandırılmalıdır.

  • Rohingya, kendi topraklarında asli vatandaş olarak tanınmalıdır.

  • Kamplardaki insani yardım ve eğitim desteği sürdürülmelidir.

Arkani, “Zorluklar büyük olsa da, uluslararası baskı ve hukuki süreçler sayesinde Rohingya için daha iyi bir gelecek mümkün” diyor.