ABD’de İslamî kuruluşlara baskı artıyor: "Fonlar İsrail eleştirisine bağlı kesiliyor"
ABD, soykırımcı İsrail yanlısı bir rapora dayanarak bazı İslamî kurumlara tahsis edilen 8 milyon dolarlık yardımı askıya aldı. Karar, insan hakları örgütlerince “siyasi ve ayrımcı” olarak değerlendirildi. CAIR, hükümeti dini ve siyasi görüşe göre ayrım yapmakla suçladı.

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, İsrail yanlısı ve insan hakları örgütleri tarafından İslam ve Filistin karşıtı olarak tanımlanan Orta Doğu Forumu’nun (Middle East Forum - MEF) yayımladığı bir raporun ardından, bazı İslamî kuruluşlara tahsis edilen 8 milyon dolardan fazla hibenin dağıtımını durdurdu.
Bakanlık, 2013-2023 yılları arasında “terörle bağlantılı” olduğu iddia edilen gruplara yaklaşık 25 milyon dolar aktarıldığını ileri süren rapor üzerine, şu anda 49 projeye verilen fonların askıya alındığını açıkladı. Bu fonlar, Federal Acil Durum Yönetim Ajansı (FEMA) bünyesindeki Kâr Amacı Gütmeyen Güvenlik Hibe Programı (NSGP) aracılığıyla sağlanıyordu. Programın amacı, nefret kaynaklı saldırı riski taşıyan dini kurumları güvenlik sistemleriyle desteklemek.
Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR), Orta Doğu Forumu’nu “Filistinli ve Müslüman karşıtı bir nefret örgütü” olarak tanımlarken, forumun kurucusu Daniel Pipes’ı “ırkçı” olarak nitelendirdi.
Forumun raporunda CAIR, 2007’deki “Kutsal Topraklar Vakfı” davasında suçlanmayan sanıklar listesinde yer alması nedeniyle “Hamas ile bağlantılı” olarak gösterildi. Ancak CAIR hakkında herhangi bir yasal suçlama yapılmamıştı. CAIR’in FEMA’dan 250 bin dolar aldığı bildirildi.
Rapor, FBI tarafından daha önce izlenen Baltimore İslam Derneği ve liderlerinin soykırımcı İsrail’i eleştirerek Nazi rejimine benzetmesi nedeniyle “İran'a bağlı” olarak tanımlanan Michigan’daki İslam Bilgi Enstitüsü gibi diğer kurumları da hedef aldı.
Fox News’e konuşan İç Güvenlik Bakanlığı yetkilileri, MEF raporunu “ciddiye aldıklarını” ve “muhafazakâr denetim gruplarının çalışmalarını takdir ettiklerini” söyledi.
Bu karar, özellikle işgalci İsrail’i eleştiren sivil toplum kuruluşlarını hedef alan, Donald Trump’ın ikinci başkanlık döneminde ve Cumhuriyetçilerin Kongre’de yürüttüğü daha geniş baskı kampanyasının bir parçası olarak görülüyor.
Trump daha önce, Filistin yanlısı faaliyetleri kısıtlamazlarsa Harvard gibi üniversitelerin vergi muafiyeti statüsünü kaybedebileceği tehdidinde bulunmuştu.
Bunun yanı sıra, İç Güvenlik Bakanlığı daha önce hibe alabilmek için kâr amacı gütmeyen kuruluşlara, Göç ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) ile iş birliği yapmaları ve işgalci İsrail’i boykot etmeyeceklerini taahhüt etmeleri gibi şartlar getirmişti. CAIR, bu şartları “Filistin haklarını savunanlara karşı siyasi bir sadakat testi” olarak nitelendirdi.
CAIR’den bir sözcü yaptığı açıklamada, “Şu anda federal hükümetten herhangi bir hibe almıyoruz. Hükümet, dini kimliğe ya da Gazze’deki İsrail politikalarını eleştirmeye dayalı olarak Amerikan kurumlarını fonlardan mahrum bırakma hakkına sahip değildir.” ifadelerini kullandı.
CAIR ayrıca, İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem’i de eleştirerek kararlarının “İsrail’i ön planda tutan nefret grubu MEF’in hayallerine dayandığını” ve tamamen ideolojik saiklerle alındığını belirtti.