Afganistan’da dört yıl istikrar ve kalkınma: İslam Emirliği’nin yeni dönemi

Afganistan İslam Emirliği (IEA) yetkilileri, iktidara dönüşlerinin dördüncü yıl dönümünü Kabil’deki Loya Jirga Salonu’nda düzenlenen yüksek profilli bir törenle kutladı. Yetkililer, güvenlik, ekonomik bağımsızlık, altyapı ve eğitimde kaydedilen ilerlemeleri öne çıkarırken, uluslararası endişelere de yanıt verdi.

Dışişleri Bakanı Emirhan Muttaki, dengeli bir dış politika izleme ve tüm ülkelerle yapıcı ilişkiler kurma taahhüdünü vurguladı. “Bölgesel ülkelerle olumlu ilişkilerimiz, Batılı ülkelerle temas kurmamıza engel değildir. Başkaları çekimser olabilir, bu onların kararıdır. Ancak diplomatlarımız şimdiden bazı Avrupa ülkelerine giderek temaslarda bulundu” dedi.

Emirhan Muttaki, yurtdışında yaşayan Afganları ülkeye dönmeye ve “yanılsamalardan ve yanlış umutlardan” vazgeçmeye çağırarak, “Afganistan artık tüm Afganlar için gerçek bir ortak evdir” ifadelerini kullandı. Hükûmetin tüm operasyonel ve kalkınma bütçesinin artık iç gelirlerle finanse edildiğini vurgulayan Emirhan Muttaki, bunun ekonomik bağımsızlıktaki artışı gösterdiğini belirtti.

Eğitimdeki ilerlemeye dikkat çeken Emirhan Muttaki, yüzlerce medrese ve okulun inşa edildiğini, toplam öğrenci sayısının 10 milyona ulaştığını ve bunların 2,8 milyonunun kız öğrenci olduğunu söyledi. Ayrıca, mülk değerlerindeki artışı, halkın istikrara ve uzun vadeli güvenliğe olan güveninin bir göstergesi olarak gösterdi.

İçişleri Bakanı Siraceddin Hakkani ise cihadın asla kişisel çıkar için değil, yabancı işgalin sona erdirilmesi ve İslami bir sistemin kurulması amacıyla gerçekleştirildiğini vurguladı. Hakkani, uluslararası aktörler tarafından yöneltilen terörist barındırma suçlamalarına yanıt vererek, “Bazıları Afganistan’ı kendi siyasi çıkarları için uluslararası teröristlere ev sahipliği yapmakla suçluyor, ancak biz Doha Anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerimize bağlı kalıyoruz” dedi.

Hakkani, IEA’ya dair küresel yanlış anlamaların gerçek diyalogla çözülebileceğini ifade etti, ancak her ülkenin kendi iç meselelerini bağımsız şekilde çözmesi gerektiğini belirtti.

İdari İşlerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Abdul Salam Hanefi de İslam Emirliği'nin adalet konusundaki tutumunu tekrarlayarak, hiçbir kişinin siyasi anlaşmazlık veya geçmiş rekabetler bahanesiyle zulüm yapamayacağını söyledi. Hanefi, “Böyle bir olay yaşanırsa, bireysel suç olarak ele alınacak ve failler İslami Şeriata göre cezalandırılacaktır — nerede olurlarsa olsunlar” ifadelerini kullandı.