Arakanlı Müslümanlar Hindistan’da hedefte: Sınır dışı ve kötü muamele
Hindistan, Arakanlı Müslümanları yasadışı şekilde Bangladeş ve Myanmar’a sınır dışı ediyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, uygulamanın uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve Arakanlı Müslümanların sürekli korku ve kötü muamele altında yaşadığını belirtiyor. Birçok kişi dışarı çıkmaya cesaret edemiyor ve tutuklanma, şiddet ve sınır dışı edilme korkusu yaşıyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hindistan hükümetini yüzlerce Rohingya Müslümanını (Arakanlı Müslümanlar) Bangladeş ve Myanmar’a yasadışı şekilde sınır dışı etmekle suçladı. Örgüt, bu uygulamanın Başbakan Narendra Modi’nin Hindu milliyetçisi hükümeti altında Müslümanlara yönelik daha geniş çaplı bir zulüm politikasının yansıması olduğunu belirtti.
Mayıs ayından bu yana, Hindistan makamları BM mülteci ajansına kayıtlı en az 192 Rohingya’yı Bangladeş’e deport ederken, 40 kişinin Hindistan donanma gemisinde dövüldüğü ve Myanmar kıyısına zorla yüzdürülerek bırakıldığı bildirildi. Bazı kişiler ise tutuklanma korkusuyla Hindistan’ı terk etmek zorunda kaldı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Asya Direktörü Elaine Pearson, “Hindistan hükümetinin Rohingya mültecilerini sınır dışı etmesi, insan hayatına ve uluslararası hukuka tamamen kayıtsız olduğunu gösteriyor. Bu mülteciler Myanmar’da zulümden kaçtı, ancak Hindistan’da kötü muamele ve hedef haline gelmeyle karşılaştı” dedi.
Hayatta kalanlar, polis ve güvenlik güçlerinin kendilerine saldırdığını, paralarını ve BM belgelerini aldığını ve sınırları zorla geçmeye zorladığını anlattı. Assam’dan sınır dışı edilen bir kadın, eşinin Hint sınır muhafızları tarafından öyle bir tokatlandığını, sağ kulağında işitme kaybı yaşadığını söyledi. Tripura’da polis, dört yaşındaki bir çocuğu dövdükten sonra ailesini Bangladeş’e itti.
Delhi’den Andaman Adaları’na uçurulan ve ardından Myanmar kıyısına zorla bırakılan 40 Rohingya Müslüman ve Hristiyan da benzer muameleye maruz kaldıklarını aktardı. Jammu’da yetkililer, sığınakları yıktı ve BM kayıtlarını görmezden gelerek en az 30 Rohingya’yı “Bengalili” oldukları gerekçesiyle tutukladı.
Rohingya’nın Myanmar’dan kaçışı
Rohingya, Myanmar’ın Rakhine eyaletinde uzun süredir vatandaşlık ve temel hakları reddedilen bir Müslüman azınlıktır. 2017’den beri Myanmar ordusu, BM tarafından “etnik temizlik” ve olası soykırım örneği olarak tanımlanan katliam, toplu tecavüz ve köy yakma kampanyası yürütüyor.
Bugün yaklaşık bir milyon Rohingya, Bangladeş’te kötü koşullardaki kamplarda yaşıyor; daha küçük gruplar Hindistan, Malezya ve diğer ülkelere sığındı. Birçok kişi için Hindistan, tarih boyunca Tibet, Sri Lanka ve Afganistan’dan gelen mültecilere ev sahipliği yapması nedeniyle güvenli bir seçenek olarak görülüyordu. Ancak mevcut hükümet altında Rohingya, şüphe ve düşmanlığa maruz kaldı.
Modi hükümeti, Rohingya’yı “yasadışı göçmenler” olarak tanımlıyor ve İslami aşırılıkla bağlantılı olduklarını iddia ediyor. Yetkililer, Hindistan’ın nüfus baskısı nedeniyle daha fazla mülteci kabul edemeyeceğini ve ülkeye giriş ve kalışları düzenleme hakkına sahip olduğunu savunuyor. İçişleri Bakanlığı, parlamentoya defalarca Rohingya’yı “ulusal güvenlik tehdidi” olarak nitelendirdi ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini belirtti.
Ancak eleştirmenler, bu iddiaların kanıtsız olduğunu ve daha geniş bir anti-Müslüman gündemi yansıttığını söylüyor. İnsan hakları örgütleri, bireyleri güvenlik açısından değerlendirmek yerine, yetkililerin kitlesel sınır dışı, toplu cezalandırma ve keyfi gözaltılar uyguladığını kaydediyor.
Müslümanlara yönelik baskılar
Hindistan’da tahmini 40 bin Rohingya yaşıyor ve bunların yaklaşık yarısı BM kayıtlı. Ancak BJP hükümeti altında Rohingya ve diğer Bengalce konuşan Müslümanlar “yasadışı göçmen” olarak damgalanıyor ve gözaltı, sınır dışı ve baskılara maruz kalıyor. Bu uygulamalar, Assam’da Müslüman azınlıklara yönelik şiddetli tahliyeler ve ayrımcı vatandaşlık yasalarıyla birlikte daha geniş bir anti-Müslüman politikalar zincirine işaret ediyor.
Hindistan, 1951 Mülteci Sözleşmesi’ne taraf olmasa da, mültecilerin zulüm riski olan ülkelere geri gönderilmesini yasaklayan “non-refoulement” ilkesine bağlıdır. Ancak Hindistan Yüksek Mahkemesi, hükümetin yanında yer alarak denizde terk edilen Rohingya raporlarını “güzel kurgulanmış bir hikâye” olarak nitelendirdi. Eylül ayında Rohingya’nın mülteci olarak mı yoksa “yasadışı giriş yapan” olarak mı değerlendirileceğine dair yeni bir duruşma yapılacak.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, sınır dışı işlemlerinin Hindistan’da kalan Rohingya üzerinde sürekli korku yarattığını belirtiyor. Birçok kişi dışarı çıkmaya cesaret edemiyor; tutuklanma, kötü muamele ve sınır dışı edilme korkusu yaşıyor. Örgüt, Hindistan’ı derhal sınır dışı işlemlerini durdurmaya, kötü muameleleri soruşturmaya ve Rohingya’yı mülteci olarak tanımaya çağırdı.