BM’de değişim talebi güçleniyor: “Adalet ve eşitlik için reform şart”

Savaşsız bir dünya idealinden doğan Birleşmiş Milletler (BM), bir yandan işlevini yitirdiği yönündeki eleştirilerle karşı karşıya kalırken, diğer yandan köklü reform çağrılarının odağında yer alıyor.

BM’de değişim talebi güçleniyor: “Adalet ve eşitlik için reform şart”

BM, 2. Dünya Savaşı'nın ardından 20'inci yüzyılın başında meydana gelen savaşların önlenmesi ve uluslararası barış ile güvenliğin sağlanması amacıyla 24 Ekim 1945'te kuruldu.

Küresel bir örgüt olan BM'nin kurucu anlaşması olarak görülen BM Şartı'nın 2'inci maddesi tüm üye devletlerin sorunlarını "barışçıl yollarla ve uluslararası güvenlik ile adaleti tehlikeye atmadan" çözmesi gerektiğine işaret ediyor.

Bu doğrultuda, barışçıl ortamın etkin biçimde sağlanması için 15 üyeden oluşan BM Güvenlik Konseyi (BMGK) oluşturuldu.

Çin, Fransa, Rusya, İngiltere ve ABD'nin daimi üyesi olduğu BMGK'nin diğer 10 geçici üyesi ise 2 yıl görev yapmak üzere BM Genel Kurulunda seçiliyor.

BMGK, BM sistemi içinde kararlarıyla yaptırım yetkisi bulunan tek organ olarak öne çıkıyor.

BM Genel Kurulu kürsüsünde eleştiriler

Henüz 100 yılını tamamlamayan BM, kuruluş amacını yerine getiremediği ve etkisiz kaldığı, BMGK ise bünyesinde yeterli temsiliyeti barındırmadığı ve sorunların çözümüne engel olduğu konusunda eleştirilerin hedefinde kalıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Eylül'de BM 80. Genel Kuruluna hitabında, "güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu" bir düzen kurulmasını talep ederek, 5 daimi üyesi bulunan BMGK'yi eleştirdi.

Gana Cumhurbaşkanı John Dramani Mahama ise BM Genel Kurulu kürsüsünden üye devletlere seslenerek, Afrika kıtasının BM'nin kuruluş aşamasında yeterli söz hakkı bulamadığını söyledi.

Afrika'nın küresel demografik ve ekonomik değişimlerin merkezinde yer aldığını vurgulayan Mahama, Afrika'nın BMGK'de daimi koltuğa sahip olmasını talep etti.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev de dünyadaki değişimlerin ise iyiye doğru gitmediğini söyleyerek, BM'nin kapsamlı bir reforma tabi tutulmasının "stratejik zorunluluk" olduğunu belirtti.

BM'yi yenilemenin merkezinde BMGK reformunun yer alması gerektiğine dikkati çeken Tokayev, "Asya, Afrika ve Latin Amerika'dan büyük devletlerin dönüşümlü olarak BMGK'de temsil edilmesi gerekiyor. Ayrıca Kazakistan, BMGK'de sorumlu orta güçlerin önemli ölçüde güçlendirilmesi gerektiğine inanmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Vietnam Cumhurbaşkanı Luong Cuong da zamanın ve dünyanın ihtiyaçlarının karşılanması için BM'de güçlü reformlara ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de 16 Eylül'de düzenlediği basın toplantısında, BMGK'nin reform sürecinden geçmesi gerektiğini kaydederek, "Güvenlik Konseyi, günümüz dünyasına uymayan bir yapıya sahip. 1945'in dünyasına uyuyor ve bu sadece meşruiyet sorunu değil, aynı zamanda verimlilik sorunu da yaratıyor." ifadelerini kullandı.

Reform için BM Genel Kurulunda 3'te 2 onay

BM'de reform yapılması için bunu öngören tasarının, BM Genel Kurulunda 3'te 2 oranında onay alması gerekiyor.

Bu reform tasarısının, onay veren ülkelerin ulusal meclislerinde de kabul edilmesine ihtiyaç duyuluyor.

Onay veren ülkeler arasında BMGK'nin 5 daimi üyesinin tamamının da bulunması şart koşuluyor.

BM bünyesindeki bazı ülkeler, reform taleplerini somutlaştırmak adına gruplar kurarak, değişim çağrıları yapıyor.

Konsensüs İçin Birlik

İtalya, Kanada ve Güney Kore'nin de içinde yer aldığı 12 ülkeden oluşan Konsensüs İçin Birlik grubu, BMGK'deki geçici üyelerin sayısının artırılmasını ve daha eşitlikçi bir coğrafi dağılımın yapılmasını istiyor.

Bu grup, 5 daimi üyenin veto hakkının elinden alınmasını gerektiğini vurguluyor.

G-4 grubu

Brezilya, Almanya, Japonya ve Hindistan'dan oluşan G-4 grubu, 1945'te kurulan BMGK'nin günümüz küresel sorunları karşısında üzerine düşen sorumluluğu yerine getiremediğini vurgulayarak, Konseyin yeni çağın gerçekliklerine uyum sağlayamadığına dikkat çekiyor.

Dört ülke, BMGK'nin işlevsizliğinin zamanı geçmiş yapısından ve temsil eksikliğinden kaynaklandığını belirterek, Konsey üye sayısının 25 veya 26'ya çıkarılmasını öneriyor.

Altı yeni daimi üye ile dört ya da beş yeni geçici üyenin BMGK'de yer alması gerektiğini savunan G-4 grubu, daimi üyeliklerin ikisinin Afrika'dan, ikisinin Asya-Pasifik'ten, birinin Latin Amerika ve Karayipler'den, birinin ise Batı Avrupa ve diğer ülkelerden olması gerektiğine işaret ediyor.

Afrika grubu

Afrika ülkelerinden oluşan bir grup, BMGK'de yaşanan temsil sorununun adil olmadığının altını çizerek, Güvenlik Konseyinde en az 2 Afrika ülkesinin yer alması gerektiğini savunuyor.

Veto yetkisinin kaldırılması gerektiğini vurgulayan grup, daimi üyelerin veto hakkının korunması durumunda kendilerinin de aynı hakka sahip olması gerektiğini kaydediyor.