BM’den tarihi adım: 60’tan fazla ülke “siber suçlarla mücadele” anlaşmasını imzaladı

Birleşmiş Milletler’in siber suçlarla mücadeleye yönelik ilk küresel anlaşması Hanoi’de 60’tan fazla ülkenin imzasıyla kabul edildi. Eleştirmenler anlaşmanın hükümetlere aşırı yetki verebileceğini savunurken, BM bunun insan haklarını koruyan bağlayıcı bir araç olduğunu vurguladı. Katar ve Filistin de anlaşmaya taraf oldu.

BM’den tarihi adım: 60’tan fazla ülke “siber suçlarla mücadele” anlaşmasını imzaladı

Hanoi’de bugün 60’tan fazla ülke, siber suçlarla mücadeleye yönelik ilk Birleşmiş Milletler (BM) anlaşmasını imzaladı. Ancak birçok teknoloji şirketi ve insan hakları örgütü, söz konusu anlaşmanın hükümetlerin internet üzerindeki denetimini artırabileceği uyarısında bulundu.

Yeni uluslararası hukuk çerçevesi, çocuk istismarı, dolandırıcılık ve kara para aklama gibi çok çeşitli siber suçlarla mücadelede küresel işbirliğini güçlendirmeyi amaçlıyor. Anlaşma, imzacı ülkelerin her biri tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek.

BM Genel Sekreteri António Guterres, açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Siber uzay suçlular için verimli bir alan haline geldi. Gelişmiş dolandırıcılıklar her gün milyonlarca insanın geçimini çalıyor, ekonomilerimizden milyarlarca dolar sızdırıyor. BM Siber Suçlarla Mücadele Anlaşması, kolektif savunmamızı güçlendirmek için güçlü ve bağlayıcı bir araçtır.” dedi.

Anlaşmayı müzakere eden BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi, sözleşmenin insan haklarını koruyan hükümler içerdiğini ve meşru araştırma faaliyetlerini desteklediğini açıkladı. Ancak bazı teknoloji şirketleri ve dijital hak savunucuları, metindeki “suç” tanımının muğlak olduğunu ve bu durumun kötüye kullanıma açık hale gelebileceğini belirtti. Eleştirmenler, anlaşmayı “gözetim anlaşması” olarak nitelendirerek, sistem açıklarını tespit eden “etik hackerların” bile cezalandırılabileceği uyarısında bulundu.

Vietnam’ın ev sahipliği yapması da tartışmalara yol açtı. ABD Dışişleri Bakanlığı ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Vietnam’daki ifade özgürlüğü kısıtlamalarına dikkat çekerek, bu yıl içinde yaklaşık 40 kişinin çevrimiçi görüşleri nedeniyle tutuklandığını hatırlattı.

Küresel Sorun ve Eleştiriler

Rusya, 2017’de BM siber suçlar anlaşması fikrini ilk kez gündeme getirmişti. Geçen yıl uzun müzakereler sonucunda oy birliğiyle kabul edilen metin, geniş kapsamı nedeniyle devletlerin yetkilerini kötüye kullanabileceği endişelerini de beraberinde getirdi.

Tech Global Institute kurucusu Sebhanaz Raşid Diya, bazı müzakerecilerin “şirketleri veri paylaşımına zorlayabilecek maddeler” konusunda endişeli olduğunu belirterek, “Bunlar otoriter rejimlerin gazetecilere karşı kullandığı yöntemlerdir” dedi. Ancak Diya, siber suçların “gerçek bir küresel tehdit” oluşturduğunu da kabul etti.

Son yıllarda özellikle Güneydoğu Asya’da çevrim içi dolandırıcılık hızla artarken, milyonlarca insanın mağdur olduğu ve yıllık kayıpların milyarlarca doları bulduğu belirtiliyor. Diya, “Demokratik ülkeler bile bazı verilere erişim için mevcut mekanizmaların ötesinde araçlara ihtiyaç duyuyor.” ifadelerini kullandı.

Yaklaşık on insan hakları kuruluşu ise anlaşmadaki denetim mekanizmalarının zayıf olduğunu savundu. Sözleşmede öngörülen “bilgi izleme, saklama ve paylaşma mekanizmasının” mahremiyet ihlallerine yol açabileceğini belirttiler.

Teknoloji sektörü de endişeli. Aralarında Meta, Dell ve Infosys gibi devlerin yer aldığı 160’tan fazla şirketi temsil eden Nick Ashton-Hart, imza törenini boykot ettiğini açıkladı. Ashton-Hart, mevcut Budapeşte Siber Suçlar Sözleşmesi’nin insan haklarını koruyan hükümlere sahip olduğunu hatırlatarak, yeni anlaşmanın “devletlerin istedikleri suçları ortak biçimde cezalandırmalarına izin verebileceğini” söyledi.