Filistinliler savaşın bitmesini istiyor ama Trump'ın Gazze planına güvenmiyor

Filistinliler, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze planının, 2 yıldır devam eden soykırımı sonlandırmasını istiyor ama içindeki maddelerin hayata geçirilmesinin zorluğu nedeniyle başarısız olacağını düşünüyor.

Filistinliler savaşın bitmesini istiyor ama Trump'ın Gazze planına güvenmiyor

Beyaz Saray, 29 Eylül'de ABD Başkanı Trump'ın 20 maddeden oluşan "Gazze Çatışmasını Sonlandıracak Kapsamlı Planı" adlı önerisini açıkladı.

Trump da Beyaz Saray'da kabul ettiği İsrail Başbakanı Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısında, planın taraflarca kabul edilmesi halinde "savaşın" derhal sona ereceğini, İsrail'in Gazze'den kademeli olarak geri çekileceğini, Gazze'de Hamas'ın rolünün olmadığı yeni bir sürecin başlayacağını ve tüm esirlerin serbest kalacağını söyledi.

Trump, taraflarca kabul edilmesi halinde planının savaşı sonlandıracağını söylese de Filistinliler maddelerin satır aralarında boşluklar olduğunu, planın başarısız olmasından ve savaşın devam etmesinden endişe ettiklerini belirtiyor.

Zira Filistinliler, Tel Aviv'in "tüm İsrailli esirlerin serbest kalması, Hamas'ın silah bırakması, Gazze'nin silahsızlandırılması, İsrail'in Gazze'nin güvenlik kontrolünü elinde tutması, İsrail'i tehdit etmeyecek alternatif bir sivil idarenin" kurulması şeklinde özetlenebilecek 5 madde üzerinde ısrar ettiğini biliyor ve bunun da Filistinliler için "teslimiyet" anlamına geldiğini ifade ediyor.

Trump'ın planı İsrail'in şartlarını barındırıyor

Filistinli gazeteci ve yazar Visam Afife, Trump'ın planıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, Hamas'a sunulan metindeki maddelerin hepsinin İsrail Güvenlik Kabinesinin ortaya koyduğu şartlardan (5 şart) oluştuğunu, böyle olunca da bu planın ne kadar başarılı olacağı konusunda soru işaretleri oluştuğunu söyledi.

Afife, şöyle konuştu:

"Filistin tarafının, 'insani durum, İsrail ordusunun Gazze'den tamamen çekilmesi, ablukanın ve saldırıların sona ermesi' gibi isteklerinin İsrail'in şartlarının gerçekleşmesine bağlı olduğu görülüyor. Yani direniş güçleri silahsızlandırılmadan tam geri çekilme olmayacağı, dış vesayet olmadan, Gazze'de savaşın ertesi günü için Trump ve Tony Blair'in başkanlık edeceği kurulun dayatacağı şartlar olmadan ablukanın sona ermeyeceği gibi. Yani Filistin'in talepleri İsrail'in şartlarına bağlı."

Planın, Filistin meselesinin geleceğini belirleyecek olan "Gazze'de ertesi günden" bahsettiğini söyleyen Afife, planın arz ettiği tehlikenin Hamas'ı da aştığını, bu nedenle tüm direniş güçleri ve Filistin yönetiminin hatta Arap ve İslam ülkelerinin de buna karşı bir duruş sergilemesi gerektiğini belirtti.

Plan, başarısız olacağı izlenimini veriyor

Planın satır aralarında başarısız olacağını gösteren işaretler olduğunu söyleyen Afife, planın maddelerinin İsrail Güvenlik Kabinesinin belirlediği şekliyle "direniş güçlerinin teslim olmasını, silahlarını ve esirleri teslim etmesini" içerdiğini ama Filistinlilerin taleplerini karşılamadığını dile getirdi.

Tam ateşkes olmadığında soykırımın devam edeceği öngörüsünde bulunan Afife, planın başarılı olması için bu sorunlara sorumluluk sahibi bir bakışla yaklaşılması gerektiğini ve arabulucular ile diğer destekçi ülkelerin sadece İsrail'in 5 şartını değil Filistinlilerin taleplerini de yerine getirmesi gerektiğini kaydetti.

Boşluklarla dolu maddeler

Gazze'deki yönetim konusuna da değinen Afife, Hamas'ın yönetimde olmamasının zaten "hükmü verilmiş" bir konu olduğunu ifade etti.

Bu konunun da bazı tehlikeler barındırdığına işaret eden Afife, "Burada tehlikeli olan nokta, bu durumun sadece Hamas'ı değil tüm Filistinli grupları ilgilendiriyor olması. Planın ilk maddesi, hiçbir terör unsurunun barındırılmamasından bahsediyor. Bu, tehlikeli ve boşluklarla dolu bir madde. Yani ABD ile İsrail'in tanımlamasıyla hiçbir direniş unsuru ve grubun yönetimde bulunmaması gerekiyor." dedi.

Afife, silahsızlanma meselesiyle ilgili "Geleneksel (konvansiyonel) anlamda bir silahtan bahsetmiyoruz. Onların kastettiği anlamda silahlardan bahsedecek olursak çok sorunlar çıkar ve bu plan başarısız olur." değerlendirmesinde bulundu.

Öncelikli olanın savaşın sona erdirilmesi olduğunu vurgulayan Afife, bunun için de zaman çizelgesinin net ve ayrıntılı olması gerektiğini sözlerine ekledi.

Filistin halkı zor bir seçimle karşı karşıya

Filistinli Adil Nahhal, Trump'ın planının Filistinlileri seçim yapmak zorunda bıraktığını söyledi.

Planın içerdiği "silahsızlanma" maddelerinin bir nevi "teslim olma" anlamı içerdiğini vurgulayan Nahhal, "Sanırım akan kanın durması için kabul etmek zorundayız. Halk yorgun, direniş yorgun. Göç ve soykırım hayatın her alanını etkiliyor." dedi.

Nahhal, yerinden edilenler yerlerine geri dönerse ve zorla göç olmayacağı arabulucu ülkeler tarafından garanti edilirse planın kabul edilebileceğini dile getirdi.

Bir diğer Filistinli Cemil Ayide ise planın, Gazze ve Batı Şeria'daki İsrail işgalinin sona ermesi ve iki devletli çözüm üzerine bina edilmiş olması gerektiğinin altını çizdi.

Filistin halkının, tüm dünya halkları gibi barış ve huzur içinde yaşamak istediğini ve bunun onun da hakkı olduğunu vurgulayan Ayide, "İsrail hükümeti ile ABD'nin ahlaki görevini yerine getirmesini istiyoruz. O da işgalin sona ermesidir. Filistin meselesi çözülmediği sürece bölgede ve dünyada barış ve huzur olamaz." dedi.