Galli hemşire Evans'tan dünya vicdanına çağrı: “Gazze için yalvarıyorum!”
Gazze'ye yardım ulaştırmak için katıldığı yürüyüşte, Refah Sınır Kapısı'ndaki Mısır polisine geçişlerine izin vermesi için yalvardığı görüntüyle tanınan Galli hemşire Leigh Evans, uluslararası topluma Gazze'de akan kanı durdurmak için çağrı yaptı.

İşgalci İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukayı kırmak için dünyanın dört bir yanından aktivistlerin katılımıyla geçen ay oluşturulan "Küresel Gazze Yürüyüşü", Mısır makamlarından izin çıkmaması nedeniyle gerçekleştirilemedi.
Eylemciler, Mısır'ın başkenti Kahire'de buluşarak Refah Sınır Kapısı'na yürümeyi planladı, ancak Mısır güvenlik güçleri, Gazze'ye insani yardım götürmek isteyen binlerce gönüllüye müdahale etti.
Bu yürüyüşe Birleşik Krallık'ın Galler bölgesinden katılan acil servis hemşiresi ve aktivist Evans'ın, Refah Sınır Kapısı'nda Mısır polisinin önünde gözyaşları içinde diz çökerek yaptığı çağrı dünya çapında geniş yankı uyandırdı.
Hemşire Evans'ın, "Kalbiniz nerede? Lütfen Filistin'e yürümemize izin verin. Lütfen, yalvarırım size. Sevgi için, insanlık için, İslam için Müslümanların yanında durun." sözleri vicdanlara dokunarak milyonların hafızasına kazındı.
Galler'de yaşayan ve önceki yıllarda birçok kez Gazze'ye giden hemşire Evans, Gazze ile Mısır arasında bulunan Refah Sınır Kapısı'nda yaşadığı duygu dolu anları başkent Londra'da anlattı.
"Mısır polisine kalbimi açtım"
Acil servis hemşiresi Evans, küresel yürüyüşün amacının, Refah Sınır Kapısı'na ulaşarak yalnızca İşgalci İsrail ve Mısır'a değil, tüm dünyaya, insanlığın Gazze üzerindeki ablukayı kaldırmak ve Filistin'deki apartheid rejimini sona erdirmek istediğini sembolik olarak göstermeyi amaçladıklarını söyledi.
Mısır halkının yüzde 20'sinin Filistin kökenli olduğunu bildiğini belirten Evans, sınır kapısında beklerken bazı askerlerin Filistin yüzüğü taktığını gördüğünü aktardı.
Evans, bu kişilerin eylemi destekler tavır sergilediğini, ancak askerlerin görevlerini yerine getirmedikleri takdirde idam ve ailelerinin tutuklanmasıyla karşı karşıya kalabileceklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İslam'ın çocuklarına, merhamet, sevgi ve nezaketin İslam'ın parçası olduğu öğretilir, bunu biliyordum. O an ne olacağını da biliyordum, güçlü bir şekilde hissediyordum. Bu yüzden, tek şansımın ve silahımın, Mısır polisine kalbimi açmak ve kalbimde sakladığım, oraya gizlediğim, yüzleşmenin çok acı verdiği bazı şeyleri ortaya çıkarmak olduğunu düşündüm. Bu yüzden, onlara kalbimi açmaya başladım ve ilk başta çekim yapıldığını bilmiyordum. Sonra Ürdünlü olduğunu düşündüğüm bir beyefendi geldi ve gözlerimin içine baktı, hemen empati kurdu. Sadece söylediklerimi Arapçaya çevirmekle kalmadı, duygumu da Arapça ifadelerine ve el hareketlerine yansıttı. Onun çevirisi, kalbimden dökülenler kadar güçlüydü."
Vergilerinin soykırıma harcandığını öğrenince işini bıraktı, emekli ikramiyesini Filistin'e bağışladı
Aktivist Evans, İngiltere'de ödediği vergilerin Filistin'deki soykırımda ve dünyanın diğer bölgelerindeki katliamlarda kullanıldığını anladıktan sonra mesleğini bırakma kararı aldığını dile getirdi.
Yaklaşık 5 yıl önce bu farkındalığa ulaştığını kaydeden Evans, "İngiliz hükümetinin savunma bütçesi dediği şeye aktarılan vergilerin aslında saldırı bütçesi olduğunu gördüm çünkü İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana kimse İngiltere'ye saldırmadı ama İngiltere en az 57 ülkeye saldırdı. Bu yüzden, buna savunma değil, saldırı bütçesi diyorum." ifadelerini kullandı.
Evans, bu farkındalığın ardından hemşirelik görevinden ayrıldığını, emeklilik birikimini toplu halde çekerek Filistin halkına bağışladığını anlattı.
"İsrail'in uyguladığı şiddet Nazi Almanyası'nı hatırlatıyor"
Daha önce birçok kez Gazze'ye giderek görev yaptığını anlatan Evans, bölgede şu an yaşananları "açık bir soykırım" olarak tanımladı.
Evans, İşgalci İsrail'in iki milyonu aşkın insanı, yarısı çocuk olan bir nüfusu açlığa mahkum ettiğini vurgulayarak, Filistinlilerin onurlu ve barışçıl tavırlarına rağmen korkunç baskıya maruz kaldığının altını çizdi.
"İsrail'in uyguladığı şiddet Nazi Almanyası'nı hatırlatıyor." diye konuşan Evans, özellikle kadınlara yönelik tacizler, keskin nişancıların çocuklara yönelik saldırıları ve sistematik korku ortamının akıllardan çıkmayacak boyutta olduğunu dile getirdi.
"Dünya bir hastalık için durdu ama soykırım için durmuyor"
Galli hemşire Evans, uluslararası toplumun, İşgalci İsrail'in Filistin halkına yönelik abluka ve saldırılarına son vermesini sağlama sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Uluslararası topluma çağrım, kan dökülmesini durdurmak için Filistin'in yanında durmalarıdır. Bunu Kovid-19 krizine benzetiyorum. Dünya bir hastalık için durdu ama bir soykırım için durmuyor, oysa dünya Filistin'in yanında dursa bu soykırımı durdurabilir."