HAMAS Milletvekili ve alim Mervan Ebu Ras: Direniş, Filistin halkının kalbine kök salmış durumda
Dünya Alimler Birliği Filistin Komisyon Başkanı ve HAMAS Milletvekili Mervan Ebu Ras, "Arap devletlerinin hileleri, tuzakları, ihanetleri de dâhil olmak üzere, doğudan batıya herkes bu direnişi yok etmek istiyor. Ancak direniş, Filistin halkının kalbine kök salmış durumda ve her geçen gün artarak devam ediyor." dedi.

HAMAS Milletvekili Mervan Ebu Ras, İLKHA'ya yaptığı özel açıklamalarda İslami ilimlerdeki eğitim süreci, HAMAS'ın şehit liderleri Şeyh Ahmed Yasin, İsmail Heniyye ve Yahya Sinvar ile ilişkilerini ve Gazze'deki direnişi anlattı.
İlim hayatı
Asıl isminin Dr. Mervan Muhammed Ebu Ras Ebu Asım olduğunu ve Fas’ın Rabat şehrindeki beşinci Muhammed Üniversitesi’nden doktora derecesi aldığını belirten Ebu Ras, lisans eğitimi de Medine-i Münevvere’deki İslam Üniversitesi’nde davet ve dini ilimler (usûlüddin) alanında aldığını söyledi.
Yüksek lisansını ise Ürdün’ün Amman şehrindeki Ürdün Üniversitesi’nde tamamladığı aktaran Ebu Ras, Gazze’deki İslam Üniversitesi’nin Usûlüddin Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştığını ve ardından yüksek lisans dereceyle öğretim üyeliği yaptığını söyledi.
Ebu Ras, "Yüksek lisansımı 1986 yılında, doktoramı ise 1994-1995 yıllarında tamamladım. Sonrasında İslam Üniversitesi’ne dönerek Tefsir Bölümü’nde Usûlüddin Fakültesi’nde profesör olarak çalıştım. Ayrıca, İslam Üniversitesi’nde akşam öğretimi dekanlığı görevini üstlendim. Bundan önce, 1986 yılında Usûlüddin Fakültesi Dekan Vekili olarak görev yaptım. Sonra fakülte dekan yardımcılığı, ardından akşam öğretimi dekanlığı ve nihayetinde Gazze’deki İslam Üniversitesi’nde Kur’an ve Sünnet Merkezi Başkanı oldum." dedi.
İslami davadaki davet görevine öğrencilik yıllarında başladığını anlatan Dr. Mervan Ebu Ras, "1977-1978 yıllarında Amman’daki şer’i ilimler enstitüsünde okurken ilk hutbemi Amman’daki bir camide verdim. Sonrasında Gazze’de davet ve hutbe faaliyetlerine geçtim. Gazze camilerinde Kur’an-ı Kerim ve tecvit dersleri verdim. Daha sonra Gazze’deki Filistin Alimler Birliği başkanı oldum. Hâlen Filistin Yasama Konseyi üyesiyim." diye konuştu.
Ebu Ras, şu anda 2006 yılında Şeyh Yusuf El Karadavi tarafından kurulan Dünya Müslüman Alimler Birliği’nin üyesi olduğunu ve Kudüs ve Filistin Birimi Başkanlığı görevini yürüttüğünü kaydetti.
HAMAS'ın şehit liderleriyle ilişkisi
HAMAS'ın kurucu şehit lideri Şeyh Ahmed Yasin ve İsmail Heniyye ile Yahya Sinvar ile münasebetlerini anlatan Mervan Ebu Ras, şehit liderlere ilişkin şunları söyledi:
Şeyh Ahmet Yasin ile 1974 yılında tanıştım, 1975 yılında onu evinde ziyaret ettim. Şeyh Ahmed Yasin, Gazze’de hem davet alanında hem de sosyal ve aile ilişkileri açısından merkezi bir şahsiyetti. Evi, Gazze halkının çeşitli meselelerini çözmek için sıkça ziyaret ettikleri bir yerdi. Şeyh Ahmed Yasin ile olan ilişkimiz gençlik yıllarımıza dayanır. Elhamdülillah, onunla ve kurduğu İslami hareketle o yıllardan itibaren tanıştık ve o zamandan beri bu hareketin içindeyiz.
Hatırlanmalıdır ki, 2003 yılında Şeyh Ahmed Yasin evimizi ziyarete gelmişti. O zaman israil başbakanı olan Siyonist Şaron, Şeyh Ahmed Yasin’i evimde suikasta uğratmaya çalıştı ve evimizi bombaladı. Bu olay 6 Eylül 2003 tarihinde gerçekleşti. Allah Teâlâ, Şeyh Ahmed Yasin’i ve yanındakileri o gün korudu. Ancak bu girişimden altı ay sonra şehit edildi.
Şehit İsmail Heniyye ile olan ilişkim de çok eskidir. Ben İslam Üniversitesi’nde öğretim görevlisiyken, o bu üniversitede öğrenciydi. 1986 yılında Arap Dili Fakültesi’nden mezun oldu ve öğrenci birliği başkanlığı yaptı. Daha sonra üniversitede idari görev aldı ve hareket içindeki görevlerinde ilerledi. Şeyh Ahmed Yasin’in şehadetinden sonra, hareketin liderliğini devralan Dr. Abdülaziz Rantisi’nin ardından hareketin lideri oldu.
İsmail Heniyye ile olan ilişkim çok iyiydi. Kendisi terbiyeli, edepli, ahlaklı bir insandı. Hocalarına ve kardeşlerine, hatta kendisinden küçüklere bile saygı duyardı. 2006 yılında yapılan yasama meclisi seçimlerinde, şehid İsmail Heniyye’nin başkanlık ettiği aday listesinde ben de yer aldım.
Şehit Sinvar ile ilişkimiz de eskiye dayanır. O da İslam Üniversitesi’nde öğrenciyken, ben de o dönemde öğretim görevlisiydim. Ancak ilişkimiz yüzeyseldi çünkü biz ilim, eğitim ve hutbe alanında çalışırken o başka bir alanda faaliyet gösteriyordu ve biz o alanı pek bilmiyorduk. Sonra tutuklandı ve 25 yıl hapiste kaldı. Serbest bırakıldıktan sonra Gazze’deki HAMAS liderliğine seçildi. Aramızda iyi bir ilişki vardı, onu Gazze’deki hareket ofisinde ziyaret ederdim. Yasama meclisi ve siyasi-idari çalışmalarda da temas halindeydik çünkü biz parlamenter blok olarak hareketin siyasi yapılanmasının bir parçasıyız."
Gazze’deki direniş
Gazze’de işgalci siyonist soykırımı ve buna karşı verilen destansı mücadeleye dikkat çeken Ebu Ras, Gazze'de çok yönlü suçların işlediğini vurguladı.
Ebu Ras, "Bu suçun başlıca unsurları, Batı’daki Avrupa ülkeleridir. Başta İngiltere olmak üzere, bu siyonist tümörü İslam ümmetinin kalbine, Filistin topraklarına yerleştirdiler. Halkını sürgün ettiler ve yabancıları bu topraklara getirip yerleştirdiler. Bugün Filistin halkı, belli aralıklarla kendi hakkını talep etmektedir. 'Aksa Tufanı', bu işgalin reddedilişinin son halkasıydı. Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın kirletilmesine karşı bir çıkıştır. Bu yüzden düşman çılgına döndü." ifadelerini kullandı.
Tüm Avrupa ve Amerika'nın, tüm güçleriyle, ordularıyla, donanmalarıyla işgale destek verdiğini hatırlatan Ebu Ras, "Arap devletlerinin hileleri, tuzakları, ihanetleri de dâhil olmak üzere, doğudan batıya herkes bu direnişi yok etmek istiyor. Ancak direniş, Filistin halkının kalbine kök salmış durumda ve her geçen gün artarak devam ediyor. Hak sahibi hakkını unutmaz." diye ekledi.
Ebu Ras, "Gazze’deki mevcut durum çok zor. Düşman sınır kapılarını kapattı. Açlık çok şiddetli. Susuzluk, elbise, ilaç, gıda eksikliği... Hayatın tüm alanları felç olmuş durumda. Hatta su kuyularını bile bombaladılar ve yok ettiler." şeklinde konuştu.
Dünya Alimler Birliği Filistin Komisyon Başkanı ve HAMAS Milletvekili Mervan Ebu Ras, konuşmasının sonunda şu ifadelere dikkat çekti:
"İhanet, düşmanın direnişimizi zayıflatmak ve azmimizi kırmak için kullandığı bir araçtır. Ama bu başarıya ulaşmayacak inşallah. Halkımız çok acı çekiyor ama direnişimiz, sabrımız, dayanışmamız sayesinde hedefimize ulaşacağız inşallah. Hareketin tutumu, gelecek aşamaları net şekilde belirledi. Bu bir anlaşmadır, tek bir pakettir; aşamalı bir çözüm yoktur. Bu tutum, Siyonist düşmanın kafasını karıştırdı ve onları büyük bir telaşa sürükledi.
Zaferin Allah’ın izniyle geleceğine kesinlikle inanıyoruz. Allah Teâlâ halkımızı sabit kılacak, hainlerin oyunlarını bozacak. Arap devletlerinin ihaneti, Amerikan tuzağı… Tüm bunlara rağmen bu komplo sona yaklaşmıştır. israilin sonu yakındır inşallah." (İLKHA)