Hizbullah’tan Lübnan yönetimine açık mektup:  “Direniş silahı pazarlık konusu olamaz”

Hizbullah, Lübnan liderliğine gönderdiği açık mektupta, işgalci İsrail’le siyasi müzakereleri reddettiğini, direniş silahının pazarlık konusu yapılamayacağını ve ülkenin egemenliğini korumak için ulusal birlik çağrısında bulundu.

Hizbullah’tan Lübnan yönetimine açık mektup:  “Direniş silahı pazarlık konusu olamaz”

Hizbullah, Perşembe günü Lübnan’daki üç başlığa —Cumhurbaşkanı Cuma Joseph Avn, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevaf Selam’a— gönderdiği açık mektupta, direnişin silahından vazgeçmeyeceğini ve İsrail’le hiçbir siyasi müzakereyi kabul etmeyeceğini vurguladı. Mektupta, “Siyonist düşmanın çıkarlarına hizmet eden siyasi tuzaklara sürüklenme” uyarısında bulunuldu.

Hizbullah, mesajında “ulusal mutabakatı, egemenliği ve istikrarı koruma” konusundaki kararlılığını dile getirerek, bu mektubun amacının “Lübnan devletini düşmanın çıkarlarına hizmet eden yeni müzakere turlarına çekme girişimlerini engellemek” olduğunu belirtti.

Açıklamada, 27 Kasım 2024’te yürürlüğe giren ateşkesin, 2006 tarihli 1701 sayılı BM kararının uygulanmasına yönelik bir adım olduğu hatırlatıldı. Ancak Hizbullah, İsrail’i “kara, deniz ve hava sahasındaki ihlallerini sürdürmekle” suçladı. Parti, İsrail’in “siyasi bir anlaşma yoluyla işgalini meşrulaştırmaya ve Lübnan’dan çıkarlarını tanıyan bir onay koparmaya” çalıştığını savundu.

Hizbullah ayrıca, hükümetin “silahın tek elde toplanması” yönündeki kararını “hükümetin işlediği bir hata” olarak niteledi. Bu kararın işgalci İsrail tarafından direnişin silahsızlandırılması yönünde baskı aracı olarak kullanıldığını belirten parti, “Direnişin silahı dış baskılara yanıt olarak değil, ulusal güvenlik ve savunma stratejisi çerçevesinde tartışılır” dedi.

Mektupta, “İsrail düşmanı yalnızca Hizbullah’ı değil, tüm Lübnan’ı hedef alıyor” ifadelerine yer verilirken, ülkenin egemenliği ve onurunu korumak için “ulusal bir duruşun” gerekliliği vurgulandı.

Hizbullah, Lübnan’ın “Siyonist düşmanla hiçbir siyasi müzakereye taraf olmadığını” yineledi ve önceliğin “saldırıların durdurulması ve İsrail’in ateşkese uymaya zorlanması” olduğunu belirtti.

Parti, mesajının sonunda, “Ulusal egemenliği savunma hakkının meşru olduğunu” ve bunun “savaş veya barış kararı değil, ülkeye yönelik saldırılara karşı doğal bir hak” olduğunu ifade etti. Mektup, “Siyonist ihlalleri durdurmak ve ulusal onuru korumak için birlik zamanı” çağrısıyla son buldu.