İngiltere Yüksek Mahkemesi'nden İsrail'e silah satışına onay: Al-Haq, GLAN ve 171 kuruluştan direniş mesajı
İngiltere'de Yüksek Mahkemenin, İşgalci İsrail'e silah ihracatının durdurulmasına yönelik açılan davayı reddetmesinin ardından insan hakları örgütleri, hesap verebilirlik için mücadeleyi sürdüreceklerini ve tüm hukuki yolları değerlendireceklerini bildirdi.

İngiltere'de Yüksek Mahkeme, Filistin merkezli insan hakları örgütü Al-Haq ve İngiltere merkezli Küresel Hukuki Eylem Ağı'nın (GLAN), İsrail'e silah satışını sürdüren İngiltere'ye karşı açtıkları davaya ilişkin kararını açıkladı.
Mahkeme, İsrail'e askeri teçhizat ihracatı kararının "mahkemelerin meselesi olmadığına, parlamentonun ve yürütmenin meselesi olduğuna" hükmetti.
Kararın ardından davaya müdahil olan insan hakları örgütleri Al-Haq, GLAN, Uluslararası Af Örgütü (Amnesty), İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve uluslararası yardım kuruluşu Oxfam'dan yetkililer, mahkeme binası önünde gazetecilere konuştu.
GLAN: Kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz
Küresel Hukuki Eylem Ağı'nın (GLAN) avukatı Jennine Walker, mahkemenin GLAN ve Al Haq'ın talebini reddetme kararından derin hayal kırıklığı duyduklarını dile getirerek, şunları söyledi:
"Onlarla (Al Haq ile) birlikte kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz. Bu karara itiraz edip etmemeyi ve hükümete baskı uygulayabileceğimiz diğer yolları değerlendiriyoruz. Dava, geçen yıl eylülde yapılan değerlendirmelerle ilgili olduğundan, hükümete İsrail'in uluslararası hukuka uyumu konusunda şu anda nasıl bir değerlendirme yaptığını ve bu soykırıma ortaklığını sona erdirmek için şimdi ne gibi adımlar atacağını soracağız."
İnsan hakları örgütü Al-Haq: Bu karar bizi hiçbir şekilde durduramaz
Al-Haq'ın hukuk araştırmacısı Doireann McCarthy de mahkemenin kararına itiraz etmeyi değerlendireceklerini belirterek, "Bu, bizim için mevcut bir seçenek ve şu anda hukuk ekibimizle birlikte değerlendirip tartışıyoruz." dedi.
McCarthy, bu kararın ardından pes etmeyeceklerinin altını çizerek, "Bu sadece başlangıç. Adalet, Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkı ve onuru için verilen mücadele uzun sürecek ve biz bu mücadelede kararlıyız. Elimizdeki yasal yolları çok iyi biliyoruz ve uygun gördüğümüz tüm yolları izleyeceğiz. Bu karar bizi hiçbir şekilde durduramaz." diye konuştu.
Af Örgütü: Hükümeti ve parlamentoyu hemen harekete geçmeye çağırıyoruz
Uluslararası Af Örgütü İngiltere Direktörü Sacha Deshmukh da Yüksek Mahkemenin kararına tepki göstererek, Gazze'de soykırımın devam ettiğini ve acilen harekete geçilmesi gerektiğini bildirdi.
Deshmukh, "Af Örgütü, mahkemenin kararından ötürü hayal kırıklığına uğradı çünkü Gazze'deki krizin aciliyeti, devam eden bir soykırım olduğu için hepimizin hemen harekete geçmesi gerektiği anlamına geliyor. Ancak, mahkeme, harekete geçme sorumluluğunun İngiltere hükümeti ve parlamentosuna ait olduğunu söyledi." ifadelerini kullandı.
İngiltere hükümetine seslenen Deshmukh, "Hükümeti ve İngiltere Parlamentosu'nu hemen harekete geçmeye, F-35'lerin parçaları dahil İngiltere'den İsrail'e silah ihracatını durdurmaya ve devam eden soykırıma potansiyel olarak katkıda bulunmayı engellemeye çağırıyoruz." şeklinde konuştu.
Deshmukh, İsrail'e silah satışının durdurulması için yürüttükleri kampanyayı sürdüreceklerinin de altını çizerek, "Parlamento ile hükümete her zamankinden daha net biçimde şunu söylüyoruz: Bu silah ihracatını durdurmalısınız, şu anda Gazze'de gözlerimizin önünde soykırım yaşanıyor." dedi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü: Bu karar sahadaki gerçekleri değiştirmez
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) İngiltere Direktörü Yasmine Ahmed, uluslararası adalet ve hesap verebilirlik açısından üzücü bir gün olduğunu dile getirerek, mahkemenin, İngiliz hükümetine, İsrail'in Gazze'de kullandığı F-35 jetlerinin ölümcül bileşenlerini tedarik etmeye devam etmesi için "yeşil ışık" yaktığını savundu.
Ahmed, "Ancak bu karar, sahadaki gerçekleri değiştirmez. Bu hükümet, uluslararası hukuku, soykırımı önleme görevini ve Silah Ticareti Anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal etmektedir." diye konuştu.
HRW yetkilisi Ahmed, İsrail'e askeri teçhizat ihracatının sonlandırılması için verdikleri mücadeleye devam edeceklerinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Al Haq ve GLAN bu davayı temyize götürüp götürmeyeceklerini ele alacak ve biz de İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Af Örgütü olarak bir sonraki aşamada müdahil olup olmayacağımızı değerlendireceğiz. Ancak, bu son değil ve ayrıca mahkeme bu kararla parlamentoyu harekete geçmeye davet etti. Bu nedenle, İngiltere halkının temsilcilerinin harekete geçmesi, hükümetin şeffaf ve net olması, soykırım eylemleri dahil devam eden zulümlerin ciddi risk olduğu bu gibi zamanlarda hükümetin hesap vermesi çok önemli."
Oxfam: Her zamankinden daha fazla baskı uygulayacağız
Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam'ın Kıdemli Politika Danışmanı Martin Butcher da Yüksek Mahkemenin, Gazze'deki su altyapısına yönelik saldırılar ve Filistinlilerin gıda ve su gibi temel yardımlara erişim haklarıyla ilgili Oxfam'ın iddialarını kabul etmemesinden dolayı hayal kırıklığı yaşadıklarını dile getirdi.
Butcher, mahkemenin, bu konunun, parlamentonun ve hükümetin sorumluluğunda olduğuna hükmettiğini hatırlatarak, "Oxfam olarak, İsrail'in işlediği zulme desteği durdurmaları için onlara (İngiliz hükümetine) her zamankinden daha fazla baskı uygulayacağız. Kesinlikle mücadeleye devam edeceğiz. Oxfam, hükümeti etkili bir silah kontrol rejimi kurması ve uluslararası insani hukukun ciddi ihlallerinde kullanılma riski olan İsrail gibi yabancı ülkelere silah göndermemesi için baskı yapmaya devam edecek." ifadelerini kullandı.