Japonya’da Müslümanlar: Azınlık içinde sessiz yükseliş
Japonya’da yaklaşık 200 bin Müslüman yaşıyor. Nüfusları her yıl artıyor ve artışın en büyük nedeni evlilikler. Ülkede helal yaşam altyapısı güçleniyor; camiler ve dernekler toplumsal dayanışmada aktif rol alıyor. Müslümanlar, Japon toplumunda barışçıl ve uyumlu bir azınlık olarak hayatlarını sürdürüyor.
Japonya denildiğinde akla gelen teknoloji, robotik ve yapay zekâ kadar bilinmeyen bir yönü daha var: Müslüman toplumu. Bugün Japonya, Çin’in ardından dünyanın ikinci büyük endüstriyel robot pazarı olmasına rağmen, 130 milyonu aşkın nüfusunun yalnızca yüzde 1’ini Müslümanlar oluşturuyor.
Yaklaşık 200 bin Müslümanın yaşadığı Japonya’da, bu sayı her yıl artıyor. Takushoku Üniversitesi’nden Doç. Akifumi Nomura, “Kesin bir istatistik yok ama Müslüman nüfus giderek artıyor. Bunun başlıca nedeni evlilikler” diyor. Nomura’ya göre Müslümanlar Japonya’nın her yerine dağılmış durumda; sadece yabancı kökenli Müslümanlar değil, Japon asıllı Müslümanların ikinci ve üçüncü kuşakları da giderek çoğalıyor.

İslam Japonya’ya nasıl geldi?
Japonya’da İslam’ın tarihi 1891’e kadar uzanıyor. Ülkeye İslam’ı tanıtan kişi, gazeteci Osutara Noda (Abdülhalim Efendi) idi. Liverpool’daki Müslüman lider Abdullah Quilliam ile yaptığı tartışmadan sonra İslam’ı kabul etmişti.
Din hassasiyeti yüksek bir toplum
Nomura, Japon toplumunun dine karşı hassas olduğunu belirtiyor:
“İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Japonya’da din, kamusal kurumlara veya eğitime aktif biçimde entegre edilmedi. Bu nedenle insanlar dini genellikle özel alanlarında yaşar. Ancak manevi boşluk hisseden bazı Japonlar, İslam’ı kültürel etkileşimler aracılığıyla keşfediyor.”
Müslümanlara yönelik genel tavır
“Japonya’da Müslümanlara doğrudan bir baskı yok,” diyor Nomura. “Ülkenin İslam dünyasıyla dini temelde çatışma geçmişi bulunmuyor.”
Bununla birlikte, Müslüman mezarlıkları gibi konularda zaman zaman yerel halkla anlaşmazlıklar yaşanabiliyor. Bu da daha çok kültürel farklılıklardan kaynaklanıyor.
Artan İslamî altyapı
Son yıllarda Japonya’ya gelen Müslüman turist sayısındaki artış, ülkede namaz odaları ve helal restoranların çoğalmasına yol açtı. Özellikle büyük şehirlerde ve havaalanlarında Müslüman ziyaretçiler için kolaylıklar sağlanıyor.
Arapça ve İslam çalışmaları
Japonya’da İslam ve Arapça üzerine akademik çalışmalar yürütülüyor. Ancak Nomura, “Pek çok araştırmacı İslam’ı Batılı tarihsel bakış açısıyla inceliyor, bu da İslam dünyasının değerleriyle arasında bir boşluk yaratıyor,” diyor.
İlginç bir şekilde, II. Dünya Savaşı öncesinde Japon araştırmacıların İslam üzerine yazdıkları eserlerde, Hz. Muhammed (s.a.v.) kahraman bir figür olarak tasvir edilmiştir. Görünen o ki, Japonlar, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) tek başına büyük bir topluluk kurma başarısından etkilenmiş ve onu daha çok bir devlet adamı olarak değerlendirmişlerdir; dini bir lider olarak değil.
Destek ve yardımlar
Japonya’daki Müslüman toplum, Japonya Müslüman Derneği (Japan Muslim Association) gibi kuruluşlar aracılığıyla örgütleniyor. Ayrıca, özellikle büyük şehirlerde çok sayıda cami inşa edilmiştir. Yerel camiler, genellikle toplumsal dayanışma ve ortak faaliyetlerin merkezi olarak hizmet vermektedir.



