NATO Genel Sekreteri Rutte, Ukrayna'ya verilecek güvenlik garantilerinin netlik kazanmasını bekliyor
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna'ya yönelik güvenlik garantileri konusunda yarın Paris'te yapılacak toplantıdan net sonuçlar çıkmasını beklediğini söyledi.

Rutte, Estonya Cumhurbaşkanı Alar Karis ile Brüksel'deki karargahta düzenlediği basın toplantısında konuştu.
Ukrayna'ya savaş sonrası için verilecek güvenlik garantileri konusunda gelinen nokta hakkında değerlendirmelerde bulunan Rutte, şunları kaydetti:
"Bu konudaki büyük bir atılım, tam üç hafta önce ABD Başkanı Donald Trump'ın aralarında (Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı) Ursula von der Leyen ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un da bulunduğu Avrupalı liderlerle Alaska toplantısına hazırlık amacıyla yaptığı bir telefon görüşmesinde, bu güvenlik garantilerine katılmak istediğini açıklamasıyla gerçekleşti. Şu anda neredeyiz? Avrupalılar, diğer ortaklarla birlikte savunma bakanları ve liderler düzeyinde son kararlarını veriyor."
Rutte, yarın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin Avrupalı liderlerle Paris'te yapacağı toplantıya işaret ederek, "Yarın önemli bir toplantı olacak. Dolayısıyla yarın veya yarından kısa bir süre sonra kolektif olarak neler başarabileceğimiz konusunda netlik kazanmayı bekliyorum. Bu, Amerikan tarafıyla da daha yoğun bir şekilde etkileşime girebileceğimiz, katılımları, güvenlik garantileri ve bunların nasıl görüneceği konusunda ne istediklerini görebileceğimiz anlamına geliyor." ifadelerini kullandı.
Genel Sekreter, "Putin ve Zelenskiy arasında ikili veya üçlü bir görüşme başlarsa, güvenlik garantileri konusunda netlik sağlamak son derece önemli." dedi.
Güvenlik garantileri
Ukrayna'ya kalıcı ve caydırıcı güvenlik garantilerinin sağlanması konusu, 18 Ağustos'ta Washington'da ABD, AB, NATO, Avrupa ülkeleri ve Ukrayna'nın katıldığı zirvede gündeme geldi.
Ardından Avrupalı taraflar, bunların neler olabileceğine ilişkin teknik görüşmelere hız verdiğini duyurdu.
NATO Genel Sekreteri Rutte, açıklamalarında, söz konusu zirvede ABD'nin bu garantilere katılma kararı aldığını vurguluyor.