Öğrenci direnişleri sinemada: “The Encampments” ABD’de sansüre rağmen ses getirdi
ABD’de öğrenci kampüs direnişlerini konu alan The Encampments belgeseli büyük ilgi görürken, film tutuklu aktivist Mahamud Halil ve Filistin’e destek hareketlerini gözler önüne seriyor.

Geçtiğimiz yıl, başta ABD olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki üniversite kampüslerinde başlayan Filistin yanlısı öğrenci kamp hareketlerinin ardından, bu akademik yıl da benzer eylemlerle tamamlandı. Yetkililerin uyguladığı sansüre rağmen protestolar hız kesmeden devam ediyor.
Columbia Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi ve aktivist Mahmud Halil’in tutuklanarak Louisiana’da gözaltında tutulmasının üzerinden birkaç ay geçmişken, kampüs hareketlerini konu alan "The Encampments" (Kamp Alanları) isimli belgesel sinemalarda gösterime girdi.
Film, ABD’de ana akım medyanın Ekim 2023’te İşgalci İsrail’in Gazze’ye başlattığı savaşın ardından büyük ölçüde görmezden geldiği bir hikâyeyi beyaz perdeye taşıyor. Columbia Üniversitesi’nde kurulan öğrenci kampına odaklanan belgesel, diğer bazı üniversitelerdeki benzer hareketleri de kısaca gösteriyor. Öğrencilerin ortak amacı ise üniversitelerinin, İsrail’in Filistin topraklarındaki işgaline destek veren şirketlerden yatırımlarını çekmesini sağlamak.
Film üç öğrenci aktivisti merkeze alıyor: Tutuklu bulunan Mahmut Halil, müzakereci öğrenci Sueda Polat ve Yahudi bir doktora öğrencisi olan ve protestolara katıldığı için Columbia’dan uzaklaştırılan Grant Miner. Röportajlar eşliğinde, kamp alanlarında artan baskılar, uluslararası öğrencilere yönelik tehditler ve okul yönetimiyle yaşanan gerilimler detaylı biçimde aktarılıyor.
Belgeselin yönetmenleri Kei Pritsker ve Michael Workman, ABD genelinde sinemalarda film sonrası söyleşilere katılıyor. Nisan ayında gerçekleşen bir gösterim sonrası konuşan Workman, “İnsanlar bu hikâyeleri izlemek istiyor. Salonlar doldukça, sinemalar bu tarz filmleri göstermeye cesaret ediyor. Bu yüzden arkadaşlarınızı getirin, böylece daha fazla insan filmi izler” dedi.
Workman ayrıca, tutuklu olan Halil’in ve sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya kalan uluslararası öğrencilerin serbest bırakılması için kamuoyunu harekete geçmeye çağırdı.
Ticari başarı açısından belgesel türünde bir gişe rekoru kırmamış olsa da The Encampments, Fox gibi ana akım medya kuruluşlarında yer alarak geniş kitlelere ulaşmayı başardı.
Belgeselin gösterimi, ABD Başkanı Donald Trump’ın öğrenci protestolarına yönelik baskıları artırdığı ve kampüs kamp hareketlerinin yeniden canlandığı bir döneme denk geldi. Aynı zamanda Filistinlileri konu alan yapımlara olan ilginin arttığı bir dönemde izleyiciyle buluştu.
Bu yılın Oscar ödüllerinde en iyi belgesel seçilen “No Other Land”, çatışmanın politik doğası nedeniyle ABD’de dağıtımcı bulmakta zorlandı. Florida’da bir belediye başkanı tarafından engellenen gösterimler, sansürün ardından gelen ilgiyle birlikte daha fazla bağımsız gösterime yol açtı.
Cannes Film Festivali’nde ise bir Filistinli yönetmenin “I’m Glad You’re Dead Now” (Şimdi Öldüğüne Sevindim) adlı kısa filmi en iyi kısa film ödülünü alırken, “Once Upon a Time in Gaza” (Bir Zamanlar Gazze’de) adlı film de ilk kez gösterildi.
The Encampments, To A Land Unknown, From Ground Zero, The Teacher ve The Promise gibi yapımların arkasında ise yeni kurulan ABD merkezli yapım şirketi Watermelon Pictures bulunuyor. Bu yapım şirketi, yıllardır Hollywood’da Arap ve Müslümanların yok sayıldığı ya da şeytanlaştırıldığı dönemin ardından izleyici ve yapımcıların artan ilgisine karşılık vererek yeni bir izleyici kitlesiyle buluşmayı hedefliyor.
Kaynak: newarab.com