Sana’da milyonlar meydanda: Kur’an’a hakarete öfke, Filistin’e tam destek
Yemen’in başkenti Sana’da milyonların katıldığı yürüyüşte, Kur’an-ı Kerim’e yönelik hakaretler kınandı ve Filistin’e destek vurgusu yapıldı.
Yemen’in Sana iline bağlı ilçelerden on binlerce kişi, bugün cuma günü başkent Sana’daki Seb’in Meydanı’nda, “Kur’an-ı Kerim ve Filistin’e destek için seferberlik ve teyakkuz” sloganıyla düzenlenen milyonluk kitlesel yürüyüşte bir araya geldi.
Milyonları bulan geniş katılımla gerçekleştirilen yürüyüşte kalabalıklar, Kur’an-ı Kerim mushaflarını ve tutumlarını yansıtan sloganları taşıdı. Göstericiler, Kur’an-ı Kerim’e yönelik her türlü hakaretin tüm ümmete yapılmış bir saldırı olduğunu vurgulayarak, Yemen halkının reddiye, karşı duruş ve direnişin her alanında hazır bulunduğunu ifade etti.
Yürüyüşte Kur’an-ı Kerim’den ayetler okundu, ardından şehit lider Hüseyin Bedreddin el-Husi’nin (Allah rahmet eylesin) konuşmalarından imanî bir hitap dinletildi. Bu konuşmada iman ahdine bağlılık, karşılaşılan zorluklar karşısında bilinç ve basiretin gerekliliği hatırlatılırken, Kur’an’ın hakikatleri ortaya koyduğu, tutumları yönlendirdiği ve izzet ile onur yolunu çizdiği vurgulandı.
Katılımcılar, Yemen halkının Kur’an’a bağlılığının köklü bir imanî ilke olduğunu ve bunun çeşitli etkinliklerdeki yoğun katılımla somutlaştığını belirtti. Allah’ın kitabıyla yetişen bir ümmetin, saldırılar ve düşmanca kampanyalar ne kadar artsa da geri adım atmayacağı ve asla boyun eğmeyeceği ifade edildi.
Açıklamalarda, Yemen halkının başta Filistin olmak üzere ümmetin tüm meselelerinde varlığını sürdüreceği, düşmanla yaşanacak bir sonraki mücadele turuna hazırlığın geri dönüşü olmayan ilkesel bir tercih olduğu, seferberlik, hazırlık ve Allah yolunda harcamanın ilahi zafer vaadi gerçekleşene kadar süreceği vurgulandı.
Yürüyüşe katılanlar, bir Amerikan adayı tarafından Kur’an-ı Kerim nüshasının bir domuzun ağzına konulması şeklinde gerçekleşen son olaya öfkeyi dile getiren sloganlar attı. Bu eylem, kutsallara açık bir hakaret, Müslümanların duygularına doğrudan bir provokasyon ve ümmetin imanî kimliğini hedef alan kışkırtıcı bir suç olarak nitelendirildi.
Katılımcılar, Kur’an-ı Kerim’e yönelik hakaretlerin tekrar etmesinin, Amerikan-Siyonist çevrelerce yürütülen organize bir düşmanlık çizgisini yansıttığını; bunun nefret yayma, dinlere hakaret etme ve kutsalları siyasi pazarlık malzemesine dönüştürme üzerine kurulu olduğunu belirterek, bu eylemlerin arkasındakilerin ahlaki ve fikrî çöküşünü gözler önüne serdiğini ifade etti.
Yemen Müftüsü Şemseddin Şerefeddin, Kur’an-ı Kerim’in kirletilmesine yönelik Amerikan suçunu kınamak amacıyla düzenlenen geniş halk katılımını ve âlimlerin yoğun iştirakini takdir etti.
Müftü, Yemen halkının bu onurlu duruşunun, Hz. Peygamber’in (sallallahu aleyhi ve sellem) “Rahman’ın nefesini buradan hissediyorum” sözünün bir tecellisi olduğunu söyledi.
Şerefeddin, “İşte Rahman’ın nefesi, Allah’ın kitabını Amerika ve İsrail şeklindeki tağuta karşı savunuyor” diyerek, Amerika’nın karşısında ancak Kur’an’ın manalarıyla yoğrulmuş Allah adamlarının durabileceğini vurguladı.
Kur’an’a yapılan hakarete verilecek en güçlü cevabın bu onurlu katılım olduğunu belirten Müftü, etkinliklere katılımın sürdürülmesi, “Aksa Tufanı” kurslarına iştirak edilmesi, Allah yolunda mal harcanması ve Allah’ın düşmanlarına karşı hazırlık yapılması çağrısında bulundu.
Yemen Müftüsü Şemseddin Şerefeddin, mushaf-ı şerife destek ve Kur’an’ın kirletilmesine yönelik Amerikan suçunun kınanması amacıyla gerçekleşen halk hareketini ve geniş âlim katılımını övdü.
“Kur’an ve Filistin’e destek için seferberlik” yürüyüşünün bildirgesinde ise Yemenlilerin Kur’an-ı Kerim’e sıkı sıkıya bağlılığı, ona yönelik her türlü hakaret ve saldırının reddedildiği vurgulandı.
Bildiride, Kur’an’a ve kutsal değerlere yönelik hakaretlerin, Siyonist düşmanın Filistin’de günlük suçlarını sürdürdüğü, Lübnan’a saldırdığı, Suriye’yi ihlal ettiği, Yemen’i tehdit ettiği ve Amerikan ile İngiliz desteğiyle tüm bölgeye yönelik komplolar yürüttüğü bir dönemde gerçekleştiğine dikkat çekildi. Bu sürecin, Arap dünyasındaki gevşeklik, ihanet ve küresel sessizlik ortamında yaşandığı ifade edildi.
Açıklamada, Kur’an-ı Kerim’e yönelik sistematik ve tekrarlanan hakaretlerin, kapsamlı Siyonist savaşın bir parçası olduğu belirtilerek; Amerika, İngiltere ve Siyonist düşman bu hakaretlerin sorumlusu olarak gösterildi ve bunun İslam’a ve Müslümanlara yönelik kin ve düşmanlığı yansıttığı kaydedildi.
Bildiri, İslam ümmetine öfkeyi ortaya koymak ve bu çirkin suçu kesin bir dille reddetmek için harekete geçme ve seferberlik çağrısı yaptı. Ayrıca, Siyonist varlıkla yapılan “utanç verici” doğalgaz anlaşmasının iptal edilmesi, Mısır’ın tarihine ve Mısır halkının Siyonistlere karşı verdiği mücadeleye zarar verilmemesi çağrısında bulunuldu.
Yemen halkının Filistin halkına destek konusundaki imanî duruşunun sarsılmaz olduğu vurgulanan bildiride, düşmanlarla yaşanacak bir sonraki mücadele aşamasına yüksek düzeyde hazır olunduğu belirtildi. Amerikan ve İsrail ürünlerinin boykot edilmesi çağrısı yapılarak, bu ürünlerin satın alınmasının suçlara ortak olmak anlamına geleceği ifade edildi.
Açıklamada ayrıca, Mısır’ın Siyonist varlıkla imzaladığı ve düşmanın tarihindeki en büyük anlaşma olarak nitelendirilen doğalgaz anlaşması sert bir dille kınandı; bunun Gazze’de işlenen suçlara adeta bir ödül niteliği taşıdığı belirtildi. Bildiri, Allah’ın sağlam ipine sarılmayı, yüce kitabı Kur’an-ı Kerim’e sımsıkı bağlı kalmayı; Kur’an’ın izzetin, onurun ve dünyada ve ahirette kurtuluşun kaynağı olduğunu vurgulayarak, ona yönelik her türlü hakaret ve saldırının açık ve kesin biçimde reddedildiğini ilan etti.



