Suudi basınından Lübnan’a yoğun mesaj: Hizbullah hedefte
Suudi Arabistan basını, 2025 Nisan-Ağustos döneminde Lübnan ve Hizbullah’a yoğun şekilde odaklandı. 560 makalenin yüzde 41,3’ü bu konuyla ilgiliydi. Araştırmacı Ali Hasan Murad’a göre, bu medya kampanyası Suudi-Amerikan baskı stratejisinin parçası ve Lübnan'a siyasi mesajlar içeriyor. Amaç, Hizbullah’ı hedef alarak Lübnan iç siyasetini şekillendirmek.

Yeni bir çalışmaya göre, Suudi Arabistan medyası 9 Nisan ile 11 Ağustos 2025 tarihleri arasında Lübnan’a benzeri görülmemiş bir şekilde odaklandı. Altı büyük Suudi gazetesinde (Şarku’l Avsat, Okaz, Riyad, El-Cezire, El-Medine ve El-Vatan) yayımlanan 560 makale analiz edildi.
Lübnanlı gazeteci ve araştırmacı Ali Hasan Murad’ın aktardığı çalışmaya göre, bu yazıların 230’u doğrudan Lübnan ve Hizbullah’ı konu aldı. Bu, bölgesel içerikli yazıların yüzde 41,3’ünü oluşturuyor. Aynı dönemde İran sadece yüzde 15,9 oranında yer bulurken, Gazze savaşı yüzde 11,6 ve Yemen ise yüzde 7,7 oranında ele alındı.
Çalışma, makalelerin sadece olay aktarımıyla sınırlı kalmadığını; Lübnan makamlarına yönelik doğrudan ya da dolaylı çağrılar içerdiğini belirtti. Bu çağrılar arasında “kararlılık”, “kökten çözüm” ve Hizbullah’ın silahsızlandırılması gibi ifadeler öne çıktı. Ayrıca, Lübnan’ın egemenliğini küçümseyen bir dil kullanıldığı, ülkenin Hizbullah’ın elinde bir rehine gibi gösterildiği ve Suudi Arabistan’ın kurtarıcı rolünde sunulduğu ifade edildi.
Murad’a göre bu medya kampanyası, Suudi Arabistan ile ABD arasında Lübnan’a yönelik özel bir baskı stratejisinin parçası. Bu strateji, Hizbullah’ın silahsızlandırılması karşılığında ekonomik yardım ve reform desteği gibi şartları içeriyor. En az 200 makalede bu mesajların neredeyse aynı ifadelerle tekrarlandığı tespit edildi ve bu durum, bireysel görüşlerden çok organize bir politik talimat zincirine işaret ediyor.
Nisan ve Mayıs aylarında Hizbullah’ın ekonomik krizin sorumlusu olarak gösterildiği yazılar, Haziran ve Temmuz’da örgütle doğrudan yüzleşme çağrılarına dönüştü. Ağustos ayında ise halkı dolaylı olarak uyararak, devletin harekete geçmemesi durumunda vatandaşların da sorumluluk taşıyacağı ima edildi.
Çalışmaya göre Suudi Arabistan, Lübnan’ı siyasi olarak kendi çizgisine çekilmesi gereken bir uzantı gibi görüyor. Bu yaklaşımın, 2017-2021 yılları arasında Katar’a uygulanan ablukayla benzerlik gösterdiği ifade edildi. Aynı zamanda bu medya stratejisinin, Lübnan’daki Suudi fonlu medya kuruluşlarının tutumunu ve Lübnan kamuoyuna yönelik baskıyı anlamada da önemli bir pencere sunduğu belirtildi.
Murad, Suudi basınının İran, Yemen veya Gazze gibi diğer önemli bölgesel dosyalar yerine Lübnan’a bu derece yoğunlaşmasının, öncelikli siyasi hedefin Lübnan’daki dengeleri değiştirmek olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti. Tekrarlanan mesajlarla oluşturulan medya gündemi sayesinde, Suudi Arabistan’ın Lübnan’ın iç siyasetine yön vermeyi hedeflediği vurgulandı.
Kaynak: arabi21.com