ABD’nin 20 yıllık Afganistan işgali dönemindeki suçları
21. yüzyılda ABD’nin en önemli suçlarından biri, 20 yıl süren Afganistan işgali ve bu ülkedeki suç eylemleridir.

Parstoday’in haberine göre, 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından ABD, terörle mücadele ve Taliban’ın devrilmesi iddiasıyla Afganistan’da geniş çaplı bir askeri operasyon başlattı. Bu operasyon, ülkenin 20 yıl boyunca işgal edilmesine ve Amerikan ile NATO güçlerinin bölgede bulunmasına neden oldu. ABD’nin Afganistan’a saldırısı ve işgali, ne Afganistan’ın istikrarını ne de kalkınmasını sağladı; aksine, bu süreç halk için yıkıcı sonuçlar doğurdu. 20 yıl süren işgal boyunca siviller defalarca hedef alındı ve büyük insanlık trajedileri yaşandı. Brown Üniversitesi’nin raporuna göre, 11 Eylül sonrası savaşlarda 770 bin ile 801 bin arasında kişi hayatını kaybetti, bunların yaklaşık 312 bini sivildi. Afganistan’da ise 176 binden fazla insan, aralarında binlerce çocuk ve kadın olmak üzere, yaşamını yitirdi.
Afganistan İşgali Dönemindeki Büyük Katliamlar
Kunduz Bombardımanı (2015): 3 Ekim 2015’te ABD’ye ait AC-130 uçağı, Kunduz şehrinde “Sınır Tanımayan Doktorlar” kliniğini bombaladı. Bu saldırıda yaklaşık 50 hasta ve personel hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı. Saldırı 29 dakika sürdü ve bina 211 kez ateş altına alındı. Sınır Tanımayan Doktorlar, hastanenin GPS koordinatlarını 29 Eylül Salı günü Amerikan ve Afgan askeri ve sivil yetkililere iletmişti ancak saldırı gerçekleşti. ABD Hava Kuvvetleri, operasyonun bölgedeki Amerikan güçlerine destek amaçlı olduğunu duyurdu. Sonrasında Afganistan’daki Amerikan kuvvetleri komutanı General John Campbell, saldırının Taliban’ın ateşi altında olan Afgan güçlerinin talebi üzerine yapıldığını iddia etti. Saldırıyı hata olarak nitelendirdi ve “Hiçbir zaman koruma altındaki tıbbi tesise kasıtlı saldırı yapmayız” dedi.
Nangarhar’da “Anne Bomba” Atılması (2017): 13 Nisan 2017’de ABD, Nangarhar vilayetinin Achin ilçesinde en güçlü nükleer olmayan bombalarından birini kullandı. Bu bomba geniş çapta yıkıma yol açtı, yaklaşık 100 kişinin ölümüne sebep oldu, çevre kirliliği ve bölgede yaşayanlarda deri ve sinir hastalıklarının artmasına neden oldu.
Gece Baskınları ve Özel Operasyonlar: ABD ve NATO özel kuvvetleri, gece yapılan baskınlarda sivilleri hedef aldı. Bazı durumlarda bütün aileler öldürüldü ve hiçbir zaman hesap verilebilirlik sağlanmadı.
Bu katliamlar Afganistan’a güvenlik getirmedi; aksine, işgal ve adaletsizlikten kalan acı bir miras oldu. Terörle mücadele adıyla başlayan savaş, kendisi terör ve acının kaynağı haline geldi.
Mahkumlara İşkence
Afganistan işgali sırasında, Bagram hava üssü tutukevleri, ABD güçleri tarafından insan hakları ihlallerinin simgesi haline geldi. Kabil’in kuzeyinde bulunan bu merkez, binlerce Afgan mahkumun tutulduğu yerdi; birçok kişi yargısız ve yasa dışı şekilde tutuklanmıştı. Uygulanan işkenceler arasında uykusuz bırakma, dövme, suda boğma simülasyonu, acı veren pozisyonlarda bırakma ve cinsel tehditler vardı. 2002 yılında “Habibullah” ve “Delaver” adlı iki Afgan mahkum, ABD askerlerinin ağır işkenceleri sonucu hayatını kaybetti. İnsan hakları örgütlerinin raporları, Amerikan sorgucularının Cenevre Sözleşmesi’ne aykırı işkence yöntemleri kullandığını ortaya koydu. Bagram tutukevi 2014 yılına kadar aktif kaldı ve ardından Afgan hükümetine devredildi. Ancak işkence ve insanlık dışı muamelelerin acı hatırası Afgan halkının zihninde kaldı.
Altyapı Yıkımı ve İnsanî Kriz
Afganistan işgali, sağlık, eğitim ve kamu hizmetleri altyapısının yok olmasına neden oldu. Gıda güvensizliği oranı %62’den %92’ye yükseldi. Milyonlarca kişi yerinden edildi ve Afganistan dünyanın en fakir ülkelerinden biri haline geldi. Savaş öncesi %80 olan yoksulluk oranı %92’ye çıktı ve 5 yaş altı çocuklarda kötü beslenme oranı %9’dan %50’ye yükseldi. Fiziksel kayıpların yanında savaşın psikolojik etkileri de geniş çaplı oldu. Saldırılardan sağ kurtulanlar, özellikle çocuklar, psikolojik bozukluklar, depresyon ve kronik anksiyete ile karşı karşıya kaldı. Ayrıca, ABD’nin askeri varlığı toplumda şiddet, yolsuzluk ve güvensizlik ortamını yaygınlaştırdı.
Yıkım Mirası
ABD’nin Afganistan işgali, açıklanan hedeflerine ulaşmadı; aksine, yıkım, yoksulluk, ölüm ve insanî kriz mirası bıraktı. Afganistan deneyimi, dış müdahalelerin, özellikle jeopolitik amaçlarla yapılan askeri müdahalelerin, çözüm değil kriz kaynağı olduğunu gösterdi.