BDS Hareketi İsrail’e karşı güç kazandı: Küresel boykotlar ve ambargolar tırmanıyor

İsrail’in Filistinlilere karşı izlediği kanlı politikalar, işgal karşıtı ideolojiye sahip Boykot, Yatırımlardan Çekilme ve Yaptırımlar (BDS) hareketine yeni ve tehlikeli bir ivme kazandırdı. Hareketin direniş güçleriyle bağlantıları da belgelendi.

Eski Stratejik İşler Bakanlığı Bilinçlendirme Bölümü Başkanı Yakin Krakofsky, İsrail’in itibarsızlaştırılması, izole edilmesi ve boykot edilmesi sayesinde BDS’nin dünya çapında ülkeler ve kurumlardan tavizler aldığını savundu. Örnek olarak Guinness Rekorlar Kitabı’nın İsrail’den rekorları kaydetmeyi engelleme kararını gösterdi; bunun uluslararası alanda İsrail’i seçici şekilde dışlamanın bir parçası olduğunu belirtti.

Krakofsky, Eurovision şarkı yarışmasının da siyasi bir mücadele alanına dönüştüğünü ve İsrail’in katılımına ilişkin Avrupa ülkelerinden baskılar olduğunu söyledi. Avrupa Yayın Birliği’nin İsrail’in yarışmadan çıkarılmasını reddettiğini, ancak yoğun kampanyaların çifte standartları gözler önüne serdiğini vurguladı.

İsraillilerin sporda dışlandığını, hakarete ve açık şiddete maruz kaldığını belirten Krakofsky, BDS hareketinin kendini insan hakları savunucusu olarak sunduğunu, ancak hareketin temel taleplerinin İsrail’in Yahudi devleti olarak varlık hakkını reddettiğini iddia etti.

Krakofsky, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısı ve İsrail’in Gazze’deki savaşı sonrasında BDS’nin güç kazandığını, radikal mesajlarının Batılı kitleler tarafından desteklendiğini ve bunun kültürel, sportif, eğitim ve bilimsel alanlarda İsrail’e yönelik yaptırımlara yol açtığını ekledi.

Sonuç olarak, dünyadaki seçici öfke ve İsrail karşıtı kampanyaların, kültür, spor, eğitim ve bilim alanlarının siyasallaştırılmasına yol açtığını ve tüm ülkeler için eşit bir standart uygulanmadığını belirtti.