İran, siyonist rejimin “nükleer programının kalbi” olarak bilinen Weizmann Enstitüsü’nü vurdu
İran'ın füze saldırılarında hasar alan İşgalci İsrail'in önde gelen araştırma merkezlerinden Weizmann Bilim Enstitüsünün, nükleer araştırmalar ve askeri projelerle bağlantılı olduğu iddiaları gündeme geldi.

1930'larda kurulan Weizmann Bilim Enstitüsü, adını, kuruluşun kurucusu, aynı zamanda İşgalci İsrail'in ilk cumhurbaşkanı olan siyonist hareketin önde gelen isimlerinden Chaim Weizmann'dan alıyor.
Siyonist rejim basınının, ülkenin "teknolojik omurgası" ve "stratejik üssü" olarak nitelediği enstitü, fizik, kimya ve biyoloji gibi temel bilimlerdeki araştırmalarıyla tanınıyor.
İşgalci İsrail'in resmi söylemi, nükleer silah kapasitesine sahip olduğunu kabul etmemeye dayanıyor.
ABD merkezli "Nükleer Silahların Kontrolü için Wisconsin Projesi" ve Orta Doğu Politikaları Araştırmaları Enstitüsü (IRmep) gibi birçok kuruluşun çalışmalarında, Weizmann Enstitüsü, Negev Çölü'ndeki Dimona yakınlarında yer alan nükleer araştırma merkeziyle ilişkilendiriyor.
İşgalci İsrail'in nükleer programının babası: Bergmann
İsrailli bilim insanı Siyonist Ernst David Bergmann aynı zamanda İşgalci İsrail'in "nükleer programının babası" olarak kabul ediliyor.
ABD'deki Cincinnati Üniversitesi ve İşgalci İsrail'deki Tel Aviv Üniversitesinin 2014'teki ortak çalışmasında, enstitünün temel araştırmalarına yön veren Bergmann'ın İşgalci İsrail'in politikalarına etkisi değerlendirildi.
Buna göre, İsrail Atom Enerjisi Komisyonunun ilk başkanı olan Bergmann, İşgalci İsrail'in nükleer silah geliştirme adımlarının temelinde nükleer fizik eğitimi almış İsrailli bilim insanlarının yetiştirilmesinin önemini vurguluyordu.
Dimona'daki nükleer araştırma merkezinin de kuruluşunda yer alan isimlerden biri olan Bergmann, ülkenin nükleer programını başlatmak ve geliştirmek için Weizmann Enstitüsündeki araştırma altyapısını ve insan kaynağını kullandı.
Bergmann, dönemin ABD hükümetinin atom bombaları hakkındaki Smyth raporunu yayımlamasının ardından bu konuyla ilgilenmeye başladı ve bu bağlamda İşgalci İsrail'in eski Cumhurbaşkanı Siyonist Weizmann ile anlaşarak enstitü personelinin nükleer kimya eğitimi almak üzere Fransa ve İsveç'e gönderilmesini sağladı.
Amerikan-İsrail Siyasi Eylem Komitesinin (AIPAC) yoğun çabaları sayesinde 1994'te ABD yönetimi nükleer ve füze programlarıyla bağlantılı endüstrilere yönelik toplam dokuz süper bilgisayarın satışını onaylarken bunlar arasında İşgalci İsrail'deki Technion Üniversitesi ve Kudüs İbrani Üniversitesi ile Weizmann Enstitüsü de yer aldı.
Enstitü, askeri projelerde de kilit rol oynuyor
Weizmann Enstitüsünün resmi internet sitesinde yer alan bilgilere göre, kurum İşgalci İsrail'in en önemli bilimsel araştırma tesisi.
Enstitü, gelişmiş silah ve askeri teknoloji araştırmaları ve bunların geliştirilmesinde önemli rol oynuyor.
Enstitünün stratejik değeri, en ileri askeri AR-GE çalışmalarında yatıyor.
Weizmann Bilim Enstitüsü, İşgalci İsrail ordusu ve siyonist rejim merkezli savunma şirketi Elbit Systems gibi önde gelen firmalarla ileri teknoloji geliştirme konusunda işbirliği yapıyor.
Yine enstitü, sitesinde yer alan bilgilere göre, İşgalci İsrail'in dron teknolojisi, yapay zeka, siber güvenlik ve sinyal istihbaratının geliştirilmesine katkıda bulunuyor.