Netanyahu’nun son kumar hamlesi: Suç çetesi lideri Ebu Şebab’ın başında olduğu ‘Üçüncü Güç’

Gazze'de Filistinlilere karşı yürütülen katliamlar ve sivil altyapının sistematik yıkımı nedeniyle ağır savaş suçu suçlamalarıyla karşı karşıya olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu kez de “üçüncü güç” olarak tanımlanan bir suç çetesiyle doğrudan bağlantıları nedeniyle uluslararası baskı altında.

Netanyahu'nun himayesinde hareket eden ve "direnişe karşı mücadele" bahanesiyle kurulan bu silahlı grubun başında, Rafah kentinden tanınmış bir suç lideri olan Yaser Ebu Şebab bulunuyor. İsrail medyasında çıkan haberlere göre, Ebu Şebab’ın silahlı grubu İsrail ordusunun tam koruması altında faaliyet yürütüyor. Gruba askeri silahlar sağlandığı, insani yardım konvoylarını yağmaladığı ve yardım taşıyan araçlardan “koruma parası” talep ettiği belirtildi. Tüm bu faaliyetlerin İsrail tanklarının gözü önünde gerçekleştiği ifade ediliyor.

İsrail'deki muhalefet lideri Yair Lapid ve eski Savunma Bakanı Avigdor Liberman da Netanyahu’nun bu çeteye silah sağladığını doğrulayarak sert eleştirilerde bulundu. Lapid, Ebu Şebab’ı IŞİD bağlantılı bir figür olarak nitelendirirken, Liberman da silah transferinin tek taraflı bir karar olduğunu belirtti.

Hamas ise 30 Mayıs’ta yayınladığı bir videoyla bu silahlı grubun İsrail ordusuyla birlikte çalıştığını kanıtlamaya çalıştı. Görüntülerde silahlı ve maskeli kişilerin bir binaya yaklaşmaları ve ardından patlamayla etkisiz hale getirilmeleri yer aldı. Hamas, bu grubun binalara İsrail askerlerinden önce girip keşif yaptığını belirtti.

Netanyahu, bu tür çeteleri kullanarak İsrail askerlerinin hayatını koruduğunu savunsa da, bu durum kamuoyunda ciddi rahatsızlık yaratmış durumda. Netanyahu’nun açıklaması şu şekilde: “Hamas’a karşı olan Gazze’deki aşiretleri kullandık. Bunun nesi kötü? Bu, IDF askerlerinin hayatını kurtarıyor.”

Ancak insan hakları örgütleri ve medya kuruluşları bu açıklamaları ikna edici bulmuyor. Al Jazeera, CNN, Haaretz ve Washington Post gibi önde gelen haber kaynakları, Ebu Şebab liderliğindeki grubun doğrudan İsrail’in askeri desteğiyle hareket ettiğini ve sivil halka yönelik saldırılar düzenlediğini teyit etti.

Bu skandal, Güney Afrika'nın apartheid döneminde kullanılan ve şiddet yaymak amacıyla kurulan "üçüncü güç" yapılarını akıllara getiriyor. O dönemde olduğu gibi, burada da resmi güvenlik güçlerinin, gizli operasyonlarla halkı bölmeye ve direnişi bastırmaya çalıştığına dair güçlü emareler mevcut.

Uluslararası kamuoyunda İsrail'e yönelik tepkiler her geçen gün artarken, Netanyahu yönetiminin bu yeni skandalı rejimin meşruiyetini daha da sarsmış durumda. Birçok gözlemci, bu çetelerin kullanımının İsrail’in “soykırımcı” imajını daha da pekiştirdiği görüşünde.

Kaynak: palestinechronicle.com