Süveyda'da ateşkes çağrılarına rağmen kent merkezinde ve kırsalında şiddetli çatışmalar yaşanıyor

Suriye'nin güneyindeki Süveyda ilinde, Bedevi Araplar ile bazı Dürzi silahlı gruplar arasında çatışmalar devam ederken, kent merkezi ve kırsalında yoğun çatışmalar yaşanıyor.

Süveyda'da ateşkes çağrılarına rağmen kent merkezinde ve kırsalında şiddetli çatışmalar yaşanıyor

Yerel Bedevi Arap aşiretleri ile onlara destek için ülkenin farklı bölgelerinden gelen aşiret savaşçılarının Süveydalı bazı Dürzi silahlı gruplarla çatışmaları, kent merkezinin batı ve kuzeybatısına denk düşen Ankud Kavşağı, Beledi Parkı, Ümran Tişrin Kavşağı, Sanayi bölgesi ve Muhallak Garbi mıntıkalarında yaşanıyor.

Ağır ve hafif silahların kullanıldığı şiddetli çatışmalarda, Dürzi lider Hikmet el-Hecri'ye bağlı güçlerin yoğun keskin nişancı desteğine sahip olduğu görülüyor.

AA'nın kent içinden yaptığı çekimlerde ve dron görüntülerinde birçok noktadan dumanların yükseldiği görülürken silah sesleri de duyuluyor.

Kent merkezindeki AA muhabiri, silahların susturulması için Suriye Cumhurbaşkanlığından yapılan ateşkes çağrısına karşın bulundukları bölgede ve çevresinde şiddetli çatışmalara tanıklık etti.

Süveyda kırsalındaki şiddetli çatışmalar ise Mecdel ve Um Zeytun köylerinde yaşanıyor.

Bu arada, yaklaşık 100 araçtan oluşan güvenlik güçlerinin konvoyu başkent Şam'dan Süveyda'ya doğru hareket etti.

Suriye Cumhurbaşkanlığı, yerel taraflar arasındaki çatışmayı durdurmak üzere bölgede güvenlik güçlerinin konuşlanma yapacağını duyurmuştu.

Süveyda'da yüzlerce aile çatışmaların yaşandığı yerlerden çıkarılarak güvenli bölgelere yerleştirildi.

Dera Valiliği, Dürzi silahlı guruplar tarafından 2 bin 500'den fazla Bedevi aşiretlerine mensup yerinden edilen aile tespit edildiğini bildirdi.

Suriye Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Suriye halkının kanının dökülmesini önlemek ve devletin ulusal ve insani sorumluluğunun gereği olarak kapsamlı bir ateşkes kararı alınmıştır." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, tüm taraflara devlet kurumları ile güvenlik güçlerinin ateşkesi sorumlulukla uygulayabilmesi için gerekli alanın açılması, istikrarın sağlanması ve akan kanın durdurulması çağrısında bulunuldu.

Cumhurbaşkanlığının açıklamasında, tüm silahlı çatışma ve savaş eylemlerinin derhal ve ülkenin her yerinde durdurulması, sivillerin korunmasının garanti altına alınması ve insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılmasının sağlanması istendi.

Güvenlik güçleri konuşlanmaya başladı

Ateşkesin uygulanmasını sağlamak, kamu düzenini tesis etmek ile sivillerin can ve mal güvenliğini korumak amacıyla güvenlik güçlerinin bazı bölgelerde konuşlanmaya başladığı belirtilen açıklamada, bu adımların "sükunet ve istikrarın pekiştirilmesi" amacını taşıdığı vurgulandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Şara: Bu saldırılar sırasında insan hakları ihlalleri yaşandı

Şara, Süveyda'daki son durumla ilgili ulusa sesleniş konuşması yaptı.

Süveyda'da son dönemde yaşanan olayların, "tehlikeli bir dönüm noktası" oluşturduğuna işaret eden Şara, "Bu gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar, Suriye devletinin müdahalesiyle kontrol altına alınmasaydı tamamen kontrolden çıkma noktasına gelmişti." ifadesini kullandı.

Şara, Suriye devletinin tüm zorluklara rağmen durumu yatıştırmayı başardığını belirterek, "Ancak İsrail’in güney bölgeleri ve Şam'daki devlet kurumlarını açıkça hedef alan saldırıları, ülkede istikrarı tehdit eden tehlikeli bir aşamaya sürükledi. Bu gelişmelerin ardından durumu yatıştırmak amacıyla Amerikan ve Arap arabuluculuk girişimleri devreye girdi." dedi.

Devletin bazı bölgelerden çekilmesinin ardından Süveyda'daki silahlı grupların, Bedeviler ve ailelerine karşı intikam saldırılarına başladığını anımsatan Şara, "Bu saldırılar sırasında insan hakları ihlalleri yaşandı. Bunun üzerine diğer aşiretler, Süveyda'daki Bedevi kuşatmasını kırmak için harekete geçti." diye konuştu.

Arap aşiretlere ateşkese uyma çağrısı

Şara, Suriye'nin kurtarılmasından sonra devletin Süveyda'nın yanında durduğunu ancak bazı tarafların bu şehri ve ülkenin istikrarındaki rolünü zedeleyecek şekilde davrandığını söyleyerek, "Sırtı dış güçlere yaslamak ve Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda bir araç olarak kullanmak, Suriye halkının yararına değildir, aksine krizi daha da derinleştirir ve ülkenin birliğini tehdit eder." diye konuştu.

Tarih boyunca Arap aşiretlerinin ülkenin birliğini ve istikrarını korumada etkili rol oynadığına işaret eden Şara, şunları kaydetti:

"Ancak bazı gruplar, yalnızca kendi çıkarlarını savunmak için bu tehditlerle tek başlarına mücadele etmeye çalışmışlardır. Bu tür davranışlar, devletin yerini tutamaz ve Suriye'nin güvenliğini sağlayabilecek tek otorite devlettir. Devletin egemenliğini ve saygınlığını her alanda koruyabilecek tek güç de odur. Aşiretlere minnettarlığımızı ifade ederken onlardan ateşkese tam olarak uymalarını ve devletin emirlerine itaat etmelerini istiyoruz. Bu zor dönemde birliği sağlamak ve tüm Suriye halkının geleceğini korumak adına ortak bir şekilde hareket etmemiz gerektiğini hatırlatıyoruz."

Bu süreçte üstlendiği rolü takdir ettiklerini ve ABD'ye teşekkür ettiklerini kaydeden Şara, Türkiye'nin, Arap ülkelerinin, Avrupa Birliği'nin, Rusya'nın ve Çin'in de güçlü bir tutum sergilediklerini vurguladı.

Şara, "Köklü bir geçmişe sahip Dürzi toplumu, küçük bir grubun bu toplumu temsil etmeyen tutumlarına kaymış olması nedeniyle toptan mahkum edilemez. Süveyda ili, hala Suriye devletinin asli bir parçasıdır ve Dürziler, Suriye'nin ulusal dokusunun temel taşlarından birini oluşturmaktadır." ifadelerini kullandı.

"Suriye devleti, ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri koruma taahhüdünü sürdürmektedir"

Son aylarda yaşanan gelişmelerin, Süveyda halkının tüm kesimleriyle birlikte devletin yanında durduğunu ve bölünme projelerini reddettiğini açıkça ortaya koyduğuna dikkati çeken Şara, şunları dile getirdi:

"Suriye devleti, ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri koruma taahhüdünü sürdürmektedir ve hak ihlallerinde bulunan herkesin hesap vermesini sağlamaya kararlıdır. Suçlar ve ihlaller, ister Süveyda'dan, ister başka yerlerden kaynaklansın, hepsinden uzak durduğumuzu açıkça ifade ediyor, adaletin sağlanmasının ve hukukun uygulanmasının önemini vurguluyoruz."

Şara, bu hassas durumda akıl ve hikmet sesinin öne çıkması, akıllı ve bilge kişilere söz hakkı tanınmasının büyük bir ihtiyaç haline geldiğine işaret ederek, "Suriye devletinin gücü, halkının birliğinden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin sağlamlığından ve ulusal çıkarlarının bağlantılı olmasından kaynaklanmaktadır." dedi.

Süveyda'daki çatışmalar ve İsrail'in saldırıları

Suriye'nin güneyindeki Süveyda ilinde 13 Temmuz'da Bedevi Arap aşiretleri ile bazı Dürzi silahlı gruplar arasında küçük çaplı çatışmalar başladı.

Bölgeye sevk edilen Suriye güvenlik güçlerine bazı Dürzi grupların saldırılarında onlarca asker öldü.

Güvenlik güçleri ile yerel silahlı bazı Dürzi gruplar arasındaki çatışmaların büyümesinin ardından taraflar arasında ateşkes sağlandı.

Ateşkes, kısa sürede bozulurken İsrail ordusu, Suriye güvenlik güçlerini hedef alan saldırılar düzenledi.

İsrail hava kuvvetleri, 16 Temmuz'da Suriye Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığını vurdu.

Süveyda'da aynı gün hükümet ile yerel gruplar arasında ateşkes yeniden sağlanırken İsrail savaş uçakları, Şam ve Dera'ya saldırılar düzenledi.

Anlaşmanın ardından bazı Dürzi silahlı grupların Bedevi Arapları zorla yerlerinden çıkarmaya başlamasıyla iki taraf arasında 17 Temmuz’da çatışmalar yeniden alevlenirken güvenlik güçleri müdahil olmadı.

Güvenlik güçlerinin çekildiği Süveyda'da çatışmalar ve İsrail'in saldırılarında yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.

Çatışmalar nedeniyle gıda, elektrik ve su temin edilemeyen bölgede insani kriz yaşanıyor.