Ürdün'de İhvan bağlantılı dernek ve şirketlere soruşturma: Hükümetten kapsamlı yasak ve yaptırımlar
Ürdün, Müslüman Kardeşler Cemaati’ne ait olduğu iddia edilen dernek ve şirketlere yönelik kapsamlı bir soruşturma başlattı. Bazı kuruluşlar savcılığa sevk edilirken, Cemaat’in mal varlıklarına el konulması ve faaliyetlerinin tamamen yasaklanması kararlaştırıldı. Ürdün İçişleri Bakanı, Cemaat’e üyeliğin ve propagandasının yasal olarak suç sayıldığını duyurdu.

Ürdün makamları, ülkede yasaklı ilan edilen Müslüman Kardeşler (İhvan) Cemaati’yle bağlantılı olduğu iddia edilen bazı dernek ve şirketler hakkında soruşturma başlattı. Ürdün resmi haber ajansı PETRA’ya konuşan isimsiz bir kaynağa göre, bu kuruluşların Cemaat için mali cephe oluşturduğu öne sürülüyor.
Bazı şirket ve dernekler savcılığa sevk edildi
Şirketler Genel Denetçisi, “Kadın ve Çocuğu Güçlendirme Forumu” adlı şirketin 2024 yılı mali verilerini sunmaması ve gerçek faydalanıcısını açıklamaması nedeniyle şirkete ait ihlalleri başsavcılığa sevk etti. Sosyal Kalkınma Bakanlığı da, “Yeşil Hilal Derneği”, “Urvetü’l-Vüska Derneği” ve “Savaidü’l-Ata İnisiyatifi” adlı üç derneği, usulsüz bağış toplamak ve idari ihlaller nedeniyle savcılığa yönlendirdi.
“Zuhur el-Berari Derneği” ise yasal takiplerin ardından kendi kendini feshetti. Bakanlık, İhvan bağlantılı olduğu ileri sürülen ve başkanlığını eski bir milletvekilinin yaptığı iş insanları derneğinin faaliyetlerini de incelemeye aldı. Ayrıca, Cemaat’e ait banka hesapları, malvarlıkları ve gayrimenkuller gibi mülklerin yasal durumu da değerlendirmeye tabi tutuluyor.
İhvan yöneticilerine gözaltı
Nisan ayında, Müslüman Kardeşler’in Genel Müfettiş Yardımcısı Ahmed Zarkan güvenlik güçlerince gözaltına alınmıştı. Cemaatin mali dosyalarından sorumlu olan Zarkan’ın, ülkenin güneyindeki Tafilah vilayetinden olduğu belirtiliyor. Aynı ay içinde, Cemaat’in Şura Konseyi üyesi Şeyh İbrahim el-Yemani de evine düzenlenen baskınla gözaltına alınmıştı.
“İslami hareket tasfiye ediliyor” tepkisi
İslami Çalışma Cephesi Partisi (İÇCP) Özgürlükler Komitesi Başkan Yardımcısı ve insan hakları savunucusu Avukat Abdulkadir el-Hatib, “İslami hareketin Ürdün’de ve başka ülkelerde halkı arkasına alması nedeniyle tasfiye edilmek istendiğini” öne sürdü. Hatib, Cemaat’in hiçbir zaman ülke güvenliğini tehdit etmediğini, aksine sistemin korunmasında rol oynadığını ifade etti. Ayrıca Körfez ülkeleri ve ABD’nin Ürdün'e baskı yaptığına dikkat çekerek, “yaşananların siyasi bir tiyatro” olduğunu belirtti.
Hatib, devletin İhvan’ın mali yapısını iyi bildiğini ve ilgili derneklerin yasal şekilde yoksullara ve Gazze’ye yardım ettiğini vurguladı. Derneklerin kapatılmasının hukuki bir temeli olmadığını söyleyen Hatib, Ürdün'de radikalizme zemin hazırlanmaması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.
Hedefte İÇCP var
Ürdün’de devlet yanlısı bazı isimler, İslami Çalışma Cephesi Partisi’nin (İÇCP) Müslüman Kardeşler tarafından yönetildiğini iddia ederek baskının yönünü partiye çevirdi. Senato üyesi Ömer Ayyasra, partinin İhvan ve Hamas ile bağını koparması, yeni bir liderlik seçmesi ve “Ürdün ulusal çerçevesine” uygun hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Gazeteci Semih el-Maayta ise, İhvan ile ilgili sürecin geri dönülemez şekilde ilerlediğini yazdı. Partinin, Cemaat’in uzantısı olarak algılanmasının siyasi varlığını tehlikeye atacağını savundu.
İçişleri Bakanı: Tüm faaliyetler yasaklandı
Nisan ayında, Ürdün İçişleri Bakanı Mazin el-Feraye, İhvan’ın tüm faaliyetlerinin yasaklandığını, mülklerinin (taşınır-taşınmaz) kamulaştırıldığını ve Cemaat’e üyeliğin suç sayıldığını açıkladı. Feraye, düzenlediği basın toplantısında, İhvan’ın Ürdün’de yasal bir varlığı olmadığını, her türlü faaliyetin yasalara aykırı olduğunu ve cezai sorumluluk doğuracağını belirtti.
Cemaat’in tüm şubeleri, ortak kullanımlı ofisleri dahi kapatıldı. Medya, sivil toplum kuruluşları ve sosyal medya kullanıcılarının İhvan’la her türlü teması da yasaklandı. Bakan ayrıca, İhvan’la bağlantılı kişi ve kurumların yargı süreçlerinin devam ettiğini, gerektiğinde cezai işlemler uygulanacağını duyurdu.
Bu gelişmeler, Ürdün’ün birkaç gün önce, “ulusal güvenliği tehdit eden” ve insansız hava aracı ile füze üretmeye çalışan hücreleri ortaya çıkardığını açıklamasının ardından geldi.
Kaynak: arabi21.com